PekiYa Şimdi?-PuCCa Günlük 7 kitabı hakkında detaylı bilgiler, kitap özeti, kullanıcı yorumları ve incelemeleri, en etkileyici alıntılar, en güzel fotoğraflar ve daha fazlası Neokurda. Kütüphanedeyince akla kitap, kitap deyince de okumak gelir. Peki yalnız basılı materyal mi okunur? Söz verdiğimiz gibi şimdi de “Başarısızlık Peki Ya Şimdi Özeti Okuma sevgim, ortaokulda kütüphane düzenleme görevine gönüllü aday olduğumda kesin olarak başlamıştı. O döneme kadar tabii ki bu alışkanlığı edinmiştim ama yine de Harry Potter serisinden sonra okunduğum tek seri, Bir Genç Kızın Gizli Defteri serisiydi. Rhonda Byrne - The Secret Kitap Özeti Kısaca Sen Yeterki Iste.. Şu herkesin elinden dilinden düşürmediği meşhur! çekim yasasını anlatan kitap (The Secret) hakkında görüş belirtme niyetim hiç yoktu. Ta ki bunların kendi kendilerine ‘öğretmen’ dedikleri, hem kitap hem dvd filmlerinde bolca referans gösterdikleri David Schirmer adlı (sözde) üstadin Pucca, Pucca Günlük 6 Şimdi Biz Neyiz ile bu kez evlilik arifesine kadar geliyor. Sudoku Film Dizi Kitabın Yazarı: Pucca Kitap Türü: Günlük / Anı Yayınevi: DEX Yayınlandığı Yıl: 2017 (13-02-2017) Sayfa Sayısı: 244 ISBN: 9786050940916 Kitap Puanı: 8.2 / 10 | Yorum: 7 Ya da ebenin elinde bir kitap ''çocuk şu ana kadar içerden çıkmalıydı'' olmalıydı. Veyahut isyan eder, kitaplarda bisiklet nasıl sürülür yazılmıyor derdik. Peki bu sorunun cevabı istediğimiz gibi değilmi? 1JHDL0T. Bir kitap okuyunca ne yaparsınız? Son sayfayı da bitirip, “SON” yazısını görüp, kapağı kapattığınızda ne hissedersiniz? Ben, eğer çok da severek bir solukta okuduğum bir kitabı bitirdiysem, “Vay be!” derim, “Ne maceraydı.” Gözümü kapar, biraz daha kitabın bende bıraktığı etkinin tadını çıkarırım. Birkaç gün kitabın kahramanları kafamın içinde gezinir. Etrafımdaki kişilere öneririm; kitabın konusundan söz ederim. Sonra biter. Belki bir gün yeniden okurum o kitabı ya da bir nedenle yine aklıma düşer, anımsarım. O kadar. Gelin görün ki ben şu “kitap özeti çıkarma” işini bir türlü AN-LA-YA-MI-YO-RUM! Duyuyorum; okullarda çocuklara ödevler veriliyor. Bir kitap veriliyor. Al bunu oku. Anla. Sonra özetle. En sinir olduğum lafsa şu “Ana fikri ne?”Burada, Bir Dolap Kitap’ta yaptığımız şey de bence bundan öte bir şey değil. Bizim Dolap’a ilk yazıyı yazdığımız anda aklımızdan geçen şey şuydu Biz bazı kitaplar okuyoruz; hoşumuza gidiyor ve başkalarıyla da paylaşıyoruz. Belki beğenip başka okumak isteyenler de çıkar… Ben bu işin mantığını çözemiyorum. Tamam, çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak amaçlanıyor olabilir. Okuduğunu anlasın, yorumlasın. Fakat iş özet çıkarmaya gelince, benim rastladığım örneklerde çocuklar bunu bir dayatma olarak algılıyorlar. Zorunluluktan yapılan, eziyetli bir iş gibi görüyorlar. O kitap kimi zaman zaten tercihleri dışında seçilmiş bir kitap oluyor. Güç bela okuyup bitiriyorlar ve o koskoca kitabı özetlemek Çin işkencesine dönüyor. Onun yerine sınıfta hep birlikte okunsa, birlikte tartışılsa, kitabın kahramanıyla özdeşlik kurulmaya çalışılsa, konuya başka başka olasılıklar eklense… O kitabın içine girilip oradaki hikaye yaşanmaya çalışılsa… Bir Dolap Kitap’a ilköğretim çocuklarında ne kadar çok e-posta geliyor bir bilseniz. “Filanca kitabın konusu değil de özeti var mı sizde?” “Falanca kitabı da okuyup bize kısaca özetler misiniz?” “Söz ettiğiniz kitapların özetlerinin olduğu bir bölümünüz var mı?” “Şu kitap kaç sayfa? Ödevime yazacağım ama kitap bende yok, sayfa sayısını bilmiyorum. Söyler misiniz?” İnternette sırf bu çocukların derdine derman olan feci siteler var Kitap özeti siteleri. Çocuklar o sitelere girip gerkli kitapları bulup, özetini bir güzel ediniyorlar. O yüzden sayfa sayısını bize soruyorlar; çünkü bırakın kitap hakkında biraz olsun düşünmeyi, o kitabı okumamışlar bile. Çok canımı sıkıyor bu durum. Keşke biri bana gelip mantıklı bir açıklama getirse ve anlayabilsem. Daha dün, Türkçe sınavından zayıf not alan bir çocuğun öğretmeninin konuyla ilgili yorumlarını duydum ve ağzım açık kaldı. Öğrencinin velisi öğretmene gidip sınav kağıdını görmek istemiş. Sorulardan biri, klasik “Okuduğunuz metnin ana fikri nedir?” imiş. Öğrenci de buna bir yargıda bulunmuş; o istenen ana fikrin de yer aldığı bir yargıymış bu. Ama öğretmen bunu sıfır 0 olarak değerlendirmiş. Gerekçesi öğrencinin burada kendi fikrini de işin işine kattığı yolundaymış. Halbuki yazarın düşüncesinin ne olduğunu söylemek zorundaymış. Yaklaşım buysa, kimse bu çocuklardan kitap okumalarını, kitapları sevmelerini ve ileride edebiyatla sıkı fıkı olmalarını beklemesin zaten. Bir şey okuyup, üzerine kendi yargılarını ekleyerek sindirmeyeceksen ve herkes o yazarın düşüncesini körü körüne benimsemek zorunda olacaksa doğru olan, not alınan durum buysa kitap okumasınlar zaten. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Kitap ödevleri, kitap özetleri olsun mu olmasın mı? Olacaksa doğrusu bu mu, yoksa nasıl olmalı? Görüşlerinizi ve deneyimlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim. Bir de bu yazılar var Bir Yıldıza Övgü, kazanımlarımız, değerlerimiz ve güdümlü okuma Çocuk kitabı ne değildir? Çocuk Kitabı Nedir? 16 Sağlam Yanıt Kitap okuma ödevi / Kitap okuma cezası Okumayı sevmeyen çocuk yoktur, okumayı seveceği kitapla karşılaşmamış çocuk vardır! Fotoğraf kaynak Söylenmemiş Sözler Kitap Açıklaması Üzüm ve zeytinin, yağ, bal ve şarap küplerinin, kadırgaların, binbir şifalı otun en eski vatanı Urla. Dünyanın zalimliği ve insanın vahşiliğinden şüphesi olmayanları, dünyanın güzelliği ve insanın iyiliğine inandıran bir yer burası. Bir zamanların efsane gazetecisi, dünyaya küskün Oktay Onur Yortan’ın ise çocukluğunun huzurlu bahçesi. Dünyadaki değer yitimine isyan edip tüm kariyerinden ve hayatın yüklerinden vazgeçip sığındığı liman. Kaçıp geldiği geçmişinden ve eski güzel günlerin anısından seçip sakladığı eski aşkı Filiz Canan şimdi kıymeti bilinememiş, kaçırılmış bir mutluluk fırsatı artık. Söylenememiş sözlerin altında kalan koca bir ömürde ikisi de birbirinin hikâyesini yarım bıraktı. Ama okumaları ve bitirmeleri gereken asıl hikâye, Urla’daki o evin fotoğraflarından gülümseyen, sevgiyi bir yaşam direnişi olarak kucaklayan ve sıradanlığıyla bir hayat kahramanı olan Nona’ya ait. Nona’nın yaşadığı yüzyılın sonlarına yetişen Kerem ve Zeynep’in de dahil olduğu 48 saatlik maceraya sığan bir asırlık ömrün dökümünde, Nona sadece onlara değil, bu yüzyılın tüm insanlarına sesleniyor “Acı dediğin taş, insan dediğin su gibidir. Taşın üstünden kayar gider, toprağa karışır. Taşa her vurduğunda acır canın. Ama toprakla buluştukça acın azalır. Acıdan sonra bir bakmışsın ki o toprakta ne çiçekler, ne hayatlar dirilmiş. Hem su deyip geçme; o su, taşı bile aşındırıp yıpratır.” Peki ya Oktay Bey? Karşısında oturan iki gence bütün kalbiyle, “Ölmekten değil yaşamaktan korkmamaktır kahramanlık,” derken haklı mı? Kitap Adı Söylenmemiş Sözler Yazarİclal Aydın Yayınevi Artemis Yayınları Hamur Tipi 2. Hamur Sayfa Sayısı 416 Ebat 13,5 x 21 İlk Baskı Yılı 2021 Baskı Sayısı 1. Basım Dil Türkçe Barkod 9786053046721 Oluşturulma Tarihi Ekim 11, 2020 0203Çevremizde gördüğümüz birçok farklı eşyanın tek ya da çift olduğunu görürüz. Peki bu tek ya da çift ne demek? Şimdi bunu beraber inceleyelim ve tek ile çiftin ne olduğunu öğrenelim. İşte 3. sınıf matematik tek ve çift doğal sayılar konu ya da okul eşyalarımız ile beraber evimizde ve dışarıda gördüğümüz birçok nesnenin tek ya da çift özellikleri vardır. Biz şimdi bu tek veya çift nesnelerin ne olduğuna bakacağız ve bu ifadelerin ne anlama geldiğini öğreneceğiz. Tek ve Çift Doğal Sayılar Etrafımızda gördüğümüz birçok farklı nesne hem tek olabilir hem de çift olabilir. Bu nesnelerin bazılarını tek olarak kullanırız bazılarını ise çift şeklinde kullanırız. Tek Şimdi öncelikle sırasıyla tek ve çift ne demek bunu öğrenelim. Birbirini tamamlayan ya da aynı türden oluşan nesneleri tek nesneler denir. Çift Birbirini tamamlayan ve iki tekneden oluşan nesnelere çift denmektedir. Şimdi bu konuda hem tek nesnelere hem de çift nesnelere örnek verelim ve hangisinin tek ya da hangisinin çift olduğunu anlayalım. Sağ el ya da sol el Tek Hem sağ hem de sol el Çift Sol ya da sağ ayakkabı Tek Hem sol hem de sağ ayakkabı Çift Gördüğümüz gibi tek ve çiftin ne olduğunu öğrendik. Şimdi de tek ve çift doğal sayıları ele alalım ve ne olduklarını bakarak örnekler üzerinden inceleyelim. Tek ve Çift Doğal Sayılar Nedir? Bazı nesneleri ele alarak tek ve çift doğal sayıları inceleyebiliriz. Bu konuda günlük kullandığımız çorapları ele alalım ve tek ve çift doğal sayılarını öğrenelim. Bir tane çorap 1 Tek İki tane çorap 2 Çift Üç tane çorap 3 Tek Dört tane çorap 4 Çift Beş tane çorap 5 Tek Şimdi yukarıdaki çorapları incelediğimiz zaman ne fark ettik? Bazı doğal sayılar tek olarak yazılmış ve bazı doğal sayılar ise çift olarak yazılmış. O zaman tek ve çift doğal sayıları şu şekilde yazabiliriz. Tek doğal sayılar 1, 3, 5, 7, 9, Çift doğal sayılar 2, 4, 6, 8 Saydığımız bu rakamlardan yola çıkarak çoraplar üzerinden tek ve çift sayılarını anlayabiliriz. Mesela çorapları çift saydığımız zaman bazılarının bir tane kaldığını görüyoruz. Yani bazı çoraplar tek kalıyor. Eşleştirme yaptığımız zaman dışarıda kalan çorap tek olarak bilinir. Eşleştirme yapılan çoraplar ise çift olarak bilinmektedir. İki basamaklı ya da üç basamaklı tek ve çift doğal sayılar İki basamaklı veya üç basamaklı tek ve çift doğal sayıları bulmak için bu sayıların birler basamağına bakmamız gerekmektedir. Eğer birler basamağındaki rakam tek ise o zaman o sayı tektir. Eğer birler basamağı çift ise o zaman o rakamın çift olduğunu anlayabiliriz. Şimdi bunu daha iyi anlayabilmek için bazı örnekler ele alalım ve yapmaya çalışalım. Örnek 256 = Çift 455 = Tek 116 = Çift 224 = Çift 156 = Çift 213 = Tek 327 = tek Yukarıdaki üç basamaklı sayılara baktığımız zaman birler basamağına dikkat ettiğimizde, tek veya çift olduklarını görebiliriz. Böylece bu sayıların birler basamağı eğer çift ise o zaman üç basamaklı sayının çift olduğunu anlarız. Eğer birler basamağı tek ise o zaman bu üç basamaklı sayının tek olduğunu anlarız. Bu şekilde siz de farklı örnekler yapabilir ve konuyu daha iyi anlayabilirsiniz. Özellikle tek ve çift ne demek bunun tanımını yukarıdan okuyun ve daha sonra defterinize tek ve çift doğal sayıları yazın. Farklı olmak , Seth Godin'in bütün kitaplarında vurguladığı bir zaman pazarlama ve farklılaşma stratejisine neden ihtiyaç duyduğumuzu vurgulamaya bugün Mor İnek kitabının özetini farklı olmanın ne demek olduğunu uygulamaya başlayabileceksiniz. Hiç inek görmediyseniz, ilk gördüğünüz dikkatinizi çekecektir. O zaman ... peki, bazıları kahverengi, diğerlerinde lekeler var, ama hadi bir inek gör, hepsini gör, tamam mı? Eh, aynı şey pazarlamada olur. Reklamlara o kadar doyurulduk ki ayırt edemedik bile. Bize gelen çoğu iletiye karşı bağışıklığız, çünkü genel olarak hepsi aynı. Mantıklı normal bizi sıkar ve biz sadece farklıyı hatırlıyoruz . Bu nedenle, siz veya ürününüz diğerlerinden farklı değilse, uygulamada neredeyse görünmezsiniz. Bu yüzden Seth Godin mor inekten bahsediyor. Mor bir inek şaşırtıcı , olağanüstü ve sadece çekici olması nedeniyle ilginç bir tanımlama. Bunlar, şirketiniz için kullanmasını istediğiniz sıfatlar, değil mi? Nasıl alacağımızı görelim. Mor inek nasıl olunur? Seth Godin'in bize anlattığı şeylerden biri , geleneksel iş modelinin üstesinden gelmeniz gerektiğidir . Yüzyıllar boyunca, işletmeler tek bir şeye odaklanmıştır verimli bir şekilde nasıl bir ürün üretilir veya elde edilir. Sen bir 19. yüzyıl girişimcisisin ve bir kömür madenine sahipsin, ne iş yapıyorsun? Çabalarınızı mümkün olan en ucuz şekilde o kömürden uzaklaştırmaya odaklanın. Çünkü kömürün satılacağını biliyorsun. Yaygın olarak kullanılan bir üründür ve piyasaya sürülürken kendinizi öldürmek zorunda kalmazsınız. Daha yakın bir örneğe gidelim. Bir ayakkabıcı var. İyi yerleştirilmiş ve ayakkabılarınız "iyi". Rahatlar, günlük kullanım için, pahalı değiller ... normal ayakkabılar. Sorun, yanınızda bulunan mağazada, tıpkı sizinle aynı ayakkabı türünü satıyor - rahat, normal. Örneğin, bu mağaza fiyatı düşürürse ne olur? Müşterilerinizin oraya iki kez düşünmeden gideceğini biliyorsunuz. Seth Godin’in mesajı çok basit. İşleri doğru yapmakla ilgili değil. "İyi" bekleniyor. "İyi" sıkıcı. "İyi" şirketinizin büyümesini sağlamayacak. Bu yeni modelde başarılı işlerin sırrı, işleri farklı yapmalarıdır. Godin'in kullandığı başka bir örnek verelim. Dell'i tanıyorsun ve Apple'ı tanıyorsun, değil mi? Dell, “iyi” bir şirkettir ortak, güvenilir ve güvenli bilgisayar ürünleri sunar. Öte yandan, Apple, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en kârlı teknolojidir. Neden? Çünkü daha ucuz hale getirmek için endişelenmiyor farklı şekilde yapmaktan endişeleniyor. Ürünleri yenilikçi, dikkat çeken, trendleri belirleyenler. Elma mor bir inektir. mor inek kitabı Ve Apple örneğine sadık kalın, çünkü bir dakika içinde buna geri döneceğiz. Aşağıdaki noktayı açıklamama yardımcı oluyor hayatın boyunca mor bir inek olamazsın . Ya da en azından her zaman aynı inek olmayacaksın. Neden? Çok basit bir şey için. Gerçekten eşsiz ve yenilikçi bir şey aldığınızda, taşların altından taklitçiler alacaksınız. Bu taklitçiler başarılı olmaya başlar başlamaz, ürününüz ortak kullanım alanı haline gelecektir. Apple ilk MacBook'u piyasaya sürdüğünde, marketi yedi ... ve şimdi kimsenin markası ne olursa olsun bir dizüstü bilgisayarı var. İPod piyasaya çıktıklarında devrim oldu ve şimdi müziği cebinizde taşımak normaldir. İPhone, iBook ... Nereye gittiğimi görüyor musun? Apple'ın yörüngesinde sadece bir tane değil, birkaç tane mor inekler var. Bu yüzden pazarda bu kadar yüksekte kalmayı başardılar. Ürününüzü farklı bulursanız, orada kalmayın. İşinizin sınırlarını keşfedin, bundan en iyi şekilde yararlanmaya çalışın, çeşitlendirin ... kısacası ineği mümkün olduğunca sağın, ancak yenisini yükseltin. Şimdiye kadar herhangi bir işin temeli olan ürün hakkında konuştuk, ama Seth Godin bize pazarlama hakkında ne öğretiyor? Eh, birkaç şey, not alın Seth Godin'e göre pazarlama Herkese satamazsın. Yakın zamana kadar pazarlama toplu bir pazarlamaydı. Televizyonu düşünün, örneğin tek bir reklamla, aynı anda binlerce kişiye ulaşabilirsiniz. Ve elbette, birisinin sizi satın alması normal olurdu, değil mi? Ancak, herkese hizmet eden ürünler zaten icat edildi. Ve biz de bilgiye doygunuz. Çok fazla seçeneğimiz var ama aralarında karşılaştırma yapmak için çok az zamanımız var, bu yüzden insanların sizi satın almamalarının birkaç nedeni var - Sana ödeyecekleri para yok -Onlara sunduklarını dinlemek için zamanları yok - Ne önerdiğinle ilgilenmiyorsun Unutmayın Ürünümüzü satın alabilecek kişi sayısı sınırlıdır. Bu yüzden belirli bir nişe odaklanın ve bunun için yenilik yapmaya çalışın. Anlatmaya değer bir şey yarat Bir televizyon reklamını izlerken pasif bir konudur. Kendinizi kanepeye atarsınız ve reklamların geçtiğini görürsünüz, genellikle en sevdiğiniz şovu izlemeye devam etmek için ödemeniz gereken bedeldir. Bununla birlikte, çevrimiçi pazarlama, engelin ve müşterilerin aktif konular olduğunu atlamaktadır. Kitlenize ulaşmayı ve harekete geçirmeyi başarırsanız, en iyi tanıtımınız olacaktır. Seth Godin’in fikir virüsü dediği şey bu hızla genişleyen ve kısa vadede başarılı olan fikirler. Fikir virüsleri yeni, ilginç, etkileyici ve anlaşılması kolaydır. Bir gecede viral olan bu videolarla veya reklamlarla daha fazla tanımlayabilirsiniz, neden? Çünkü insanlar dikkat çekiyor ve paylaşıyorlar. Müşterinin rolünü anlayan şirketler başarılı olanlardır. Bir kaide üzerine konan ve söyleyenleri değil şimdi bana bunu aldın çünkü öyle söylüyorum. Dinleyicilerinin sesini dinleyen ve değer verenler, deneyimlerini ilişkilendirme ve paylaşma konusunda teşvik ederler gelecekleri varsa. Mükemmel olanın zıttı "iyi" dir. Hayır, kafan karışmasın. Mükemmel olanın tersi kötü değildir SAR izniyle. Çünkü bize korkunç bir şey olduğunda, bunu hatırlıyoruz! Bunun yerine, günümüz bah olduğunda, "iyi" normal, rutinimize giriyor. Öne çıkan ve aklımızı farkeden hiçbir şey yok. İşlerin işe yaraması hepimizin kabul ettiği bir şey. Normal bir TV alırsak, fazla konuşmayacağız. Bu bir TV ve söylenecek ne olduğunu gördün mü? Ancak kısa devre yapar ve patlarsa, şu anda Twitter'a gideriz. Aynı şey sıra dışı olan bir şeye sahipseniz süper keskin görünüyor, kulağa şaşırtıcı geliyor, bağlantı şaşırtıcı ... hepsini söyleyeceğiz. Açıkçası, müşterinizin kötü bir alışveriş deneyimi yaşamasını istemiyorsunuz. Öyleyse neden gerçekten olağanüstü bir şey yaratmaya odaklanmıyorsunuz? Göze çarpmanın tek yolu bu. Sır cesaret etmektir Tamam, Seth Godin'in kitabını okumak ve tavsiyelerine uymak zorunda kalırsan, neden daha fazla mor inek yok? Çünkü iniyor, çünkü bizi korkutuyor. Ve bunu anlamalısınız risk almak keşfedilmemiş topraklara girmek, alay etmek için risk almak, genellikle başarısız oluyor. Beni tanıyıp ekibimi tanıyorsan bunun bizi korkutmayacak bir şey olduğunu bileceksin ve bir inek gibi giyinmek ve dikkat çekmek için şarkı söylemek zorunda kalırsak, problemsizce yapıyoruz! Her ne kadar biz izleyicinin bir kısmının bundan hoşlanmayacağını bilmemize rağmen. Belki de izleyicim değil ... herkesten hoşlanamazsın! Vurgulamak kolay değildir ve birçok kişinin sizi eleştireceği konusunda net olun. Dahası, sizi eleştirmiyorlarsa, farklı şeyler yapmıyor olmanızdır. Mor inekler yaratmayan insanlar korku yüzünden böyle olma eğilimindedir. Ayrıca, ataletten dolayı, çünkü "bu her zaman böyle yapıldı" ya da "neden olmasın?" Diye sormama şeklindeki basit bir uyumlulukla. Öyleyse kendine sormalısın, olmak istediğim kişi bu mu? Liderlik etmek istediğim şirket türü bu mu? Neden olağanüstü bir şey yaratmıyorsun? Kitap ÖzetleriKitap Özetleri Serdar253 postsLocation 1251İki Şehrin Hikayesi Özet - Charles DİCKENSKitabın Adı İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ Yazarı Charles DİCKENS Basıldığı Yer/Yıl ALTIN YAYINEVİ/1980 ÖZETİ 1775 yılının Kasım ayının dondurucu bir gecesinde eski ve saygı duyulan Tellson bankasının temsilcisi Mr. Jervis Lorry, bir posta arabasıyla Dover şehrine gider. Orada son günler, Londra’dan geri dönmesi için ülkesine çağrılan Lucie Manette adında güzel bir Fransız ile buluşacaktır. Birlikte Paris’e giderler. Manettenin babası, Dr. Manette, Defarge’lerin meyhanesinin üstündeki küçük bir tavan arasında gizlenmektedir. Dr. Manette Bastille hapishanesindeki bir hücrede tek başına 18 yıl hapis tutulmuştur. Şimdi, ruhsal dengesi bozulduğundan İngiltere’ye mülteci olarak götürülecektir. Lorry ve Luci Manette’nin Paris gezisine Tellson bankasının Jerry Cruncher adında sadık, garip görünüşlü bir hizmetkârı da eşlik eder. Defarge’lerin meyhanesi, Paris’teki ihtilalcilerin merkezidir. Eski rejimin baş düşmanı olan Defarge’ler tavan arasını vermişler ve Dr. Manette de hergün geçmişini hatırlamaya çalışmıştır. Bu arada ihtilâl geldiği zaman ortadan kaldırılmasını istediği bütün aristokratların adlarını içeren garip bir atkı örmektedir. Lucie ve Jarvis Lorry’nin yaşlı Londra’ya getirmelerinden beş sene sonra, John Barsad adındaki bir adamın İngiltere aleyhine casusluk yapmakla itham ettiği Charles Darney adındaki bir Fransızca öğretmeninin yargılanmasında bulunurlar. Manette’ler beş sene önce Fransa’dan İngiltere’ye dönerlerken Darney’e vapurda rastladıklarını parlak bir avukat olan, Sydney Carton kurtarır. Carton sanığa o kadar benzer ki diğer avukat Mr. Stryver, sanığı “tanıyanlar”ın ifadelerini alt üst eder. Yargılanmadan sonra, Darney ve Carton Manette’lerin mütevazi evlerini sık sık ziyaret ederler. Darney’in denen bencil Fransız aristokratlarının mirasçısı oldukları anlaşılır. Onlarala hiçbir alışverişte bulunmamaya karar veren Darney Londra’da yaşamaya karar vermiştir. Parlak fakat istikrarsız biri olan Carton, Mr. Stryver’ın davalarının hazırlanmasıyla görevlendirilirse de çok defa sarhoş olduğundan duruşmalarda hazır iki genç de Lucie ye kur seçtiği zaman Carton asil bir hareketle Lucie’nin seçtiği bir kimse için hayatını feda etmeye hazır olduğunu söyler. Darney ve Lucie evlenirler. Fransa’da ihtilâl patlayıp, ihtilâlciler Bastille hapishanesini basarak mahkumları serbest bıraktıkları zaman, küçük kızları altıyaşındadır. Charles Darney’in amcası Markisinin kullandığı arabanın küçük bir çocuğu öldürmesi Fransız köylülerini öfkelendirmiştir. Çocuğun babası Markisi mahkemeye getiremeyince, yatağında öldürmüş ve bunun sonucunda da asılmıştır. Bir gün İngiltere’deki yeni Markisine bir mektup gelir. Darney, mektuptan, ailesinin eski hizmetçisinin ihtilâlciler tarafından müdahale ederek kendini kurtarmasını rica eder. Çünkü tutuklandığı zaman Charles’in emirlerini yerine getirmeye çalışarak halka aile namına tazminat vermektedir. Darney, şerefli bir düşünceyle, Fransa’ya giderek bir şeyler yapmaya karar verir. Böylece, Paris’e Tellson bankasının bu şehirdeki bir işini yönetecek Jarvis Lorry ile birlikte gider. Darney, şehre gelir gelmez, ülkeye dönen bir aristokrat diye tutuklanır. Haber İngiltere ulaşır ulaşmaz, Lucie ve Manette, yardım için Fransa’ya giderler. Bastille zindanında uzun yıllar hapsediln bu olayın damadının kurtulmasına yardımcı olacağını düşünür. Manette’ler Paris’e geldiği zaman terör rejimi tam bir egemenlik kurmuştur. Kana susamış ihtilâlciler, yaşlı doktora saygı gösteriyorlarsa da, Defarge’lerin ailesi mensuplarına besledikleri nefret öylesine derindir ki, Darney mahkeme önüne çıkarılmadan önce, bir buçuk yıl hapis bu süre zarfında Lucie kocasını göremez. Darney, sonunda mahkeme önüne çıkarılır. Bn. Defarge mahkeme salonunun ön sırasında oturur, şeytani atkısını örer ve Darney’in öldürülmesini ister. Charles, St. Evrémondé’lerle hiçbir alışverişi olmadığını söyler ve gerçekte ailenin servetinin yıllarca zarar verdikleri halka geri verilmesini emrettiğini söyler. Halkın saygı duyduğu Dr. Manette adının lehine konuştuğu zaman, mahkemedeki dinleyiciler kendisini alkışlarlar. Darney serbest bırakılır. Mahkeme kendisini serbest bırakmakla beraber, Darney’in Fransa’dan İngiltere’ye gitmesine izin vermez. Manette’ler bu zaferi henüz kutlamamışlardı ki, Darney yeniden tutuklanır. Defarge’ler ve kimliği belirtilmeyen esrarengiz bir tanık onu, halk düşmanlığıyla suçlamıştır. Darney, hücresinde teselli edilemez bir durumda kendisini suçlayanın kim olabileceğini, Lucie’nin eski sadık himetçisi , uzun yıllardır görmediği kayıp kardeşini Paris sokaklarında görür. Bu senelerce önce İngiltere’deki mahkemede Darney aleyhine tanıklık yapan hain John Barsad’dır. Şimdi, Sydney Carton da Paris’tedir. İhtilâlcilerin bir casusu olarak Barsad’la görüşür. Kendisini, daha önce İngiltere için casusluk yapmış biri diye teşhir edeceği tehtidinde bulunarak, onunla gizli bir antlaşma yapar. Darney’in yeni mahkemesinde, Mr. Deuarge, St. Evrémonde’ları iğrenç suçlamalarla karalayan bir liste çıkarır. Adam, Dr. Manetta’yı da, Darney aleyhindeki tanıklar arasında gösterir. Bu önemli belge, ihtiyar doktor tarafından Bastille’deki hapis hayatı sırasında yazılmış ve ihtilâlciler burasını ele geçirdikleri zaman Defarge, Dr. Manette’nin hücresinde bulmuştur. Belgede St. Evrémondé Markisinin dehşet saçan bir suçu nasıl işlediği ve tutuklandığı anlatılmaktadır. Soyluların hukukuna göre Markis Bn. Defarge’in kız kardeşi yoksul bir kızın ırzı geçmiştir. Kız ölüm döşeğindeyken Dr. Manette Evrémondé ailesini lanetlemektedir. Uzun yıllar unutulan bu belgenin hakimler üzerinde etkisi olur. Bunu yazdığını reddetmesine ve hakimlerden merhamet dilemesine rağmen, sözleri göz önüne alınmaz Darney’in atalarının işlediği suçların cezasını çekmesi kanaatiyle 24 saat içinde giyotinle öldürülmesine karar yıllardı kendisini terkeden Sydney Carton, şimdi sevdiği kadının kocası adına hareket etmeye karar yaptığı Barsad’ın yardımıyla, Barney’in hücresine girmeyi başarır. Kendisi ile elveda içkisi içeceğini söyleyerek Barney’in içkisine uyuştutucu madde katar ve onunla elbiselerini değiştirir. Mahkuma çok benzediğinden Carton, Darney’in adına giyotin altına yatacaktır. Bu arada Lucie’nin küçük kızı da dahil bütün aileyi ihbar etmek için Manette’nin evine gider. Darney’ler Fransa’dan kaçarken onun onları yakalamasını engeller. Bu sırada boğuşurken kendi silahıyla kendini öldürür. Tüm bu olaylar olurken Carton giyotine götürülüyordur. İdam anı gelip giyotin düşmeden önce söylediği söz aynı zamanda kitabında sonu olur “Şimdiye kadar yaptığım her işten çok daha iyi bir iş kadar böyle bir huzura kavuşmamıştım.” Karakterler Hakkında Bilgi Manette Bir zamanların güçlü parlak doktoru;Bastille zindanında geçirdiği on sekiz sene sonunda hemen hemen yıkılmıştır. Lucie Manette Dr. Manette’nin kızı,Darney’in karısı;kocasına ve ailesine bağlı bir kadın. Charles Darney Markis’ininin ve aristokratların zulmüne karşı cephe alan yeğeni. Sydney CartonKendi kendisini yıkan,fakat parlak bir avukat. Madam DefargeAristokratlardan intikam almaktan başka bir şey düşünmeyen biri. kaba ve güçlü hizmetçisi ve arkadaşı. Yazar Hakkında Bilgi Charles DİCKENS 1812 yılında Landport’ta edebiyatının en ünlü yazarlarından çalışan küçük bir memurun sıkıntılar içinde hapse girmesi nedeniyle iyi bir öğrenim yaştan itibaren hayatını kazanmak zorunda noterin yanına katip olarak girdi;kendi kendini yanı çok güçlü bir insandı.”Boz” takma adıyla yayınladığı resimli mizah hikayeleri çok beğenildi. Oldukça üretken bir yazar olarak toplum sorunlarını işledi. Romanda kişiler basit tabakalardan seçilmesine rağmen, davranışları, karakterleri, konuşmaları ile günlük hayatta sık sık rastlanan kişilerdir. Aslında bu kişilerle İngiliz toplumunun düzeltilmesi gereken kurumlarını; sözgelimi borçlu hapishaneleri, fabrikaları, yatılı okullar gibi konuları eleştirmiştir. Bu yönüyle bir sosyal reformcu yazar niteliği göstermektedir. Bu tutumuyla hükümeti harekete geçirmeyi umut ediyordu. Kendisinden sonra gelen bir çok sanatçıyı yılında öldüğü zaman büyük adamlar için ayrılan Westminster Abbey mezarlığına gömüldü.

peki ya şimdi kitap özeti