Kitap Analizi. Kitapta, 1917 Sovyet Devriminin alegorik anlatısı insanların boyunduruğu altında yaşamaktan bunalıp isyan eden ve tüm dünyayı hayvanların egemenliği altına almak isteyen bir çiftliğin hayvanları ile anlatılıyor. Hayvan Çiftliği Rusya’yı, İngiltere ise dünyayı temsil etmektedir. Hayvanların çok Hayvan Çiftliği Roman Özeti | George Orwell Hayvan Çiftliği romanı ilk olarak 1945 yılında yayımlanmıştır. Hayvan Çiftliği özet günümüze kadar pek çok dile çevrilmiştir ve ciddi satış rekorları gerçekleştirmiştir. HayvanÇiftliği kitap özeti. Ingiliz yazar G.Orvell’in yazdığı bu eser, bir hayvan çiftliğindeki iktidar mücadelesini anlatıyor: Çiflikteki büyük Domuz, diğer hayvanları gizlice toplayıp, bir takım vaatlerle, onları mevcut yönetime karşı birlikte hareket etmeye çağırır. Büyük Domuzun yanında, bir de “karayı ak şıpsevdi kitabını özeti. KİTABIN YAZARI: HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR. KİTABIN ÖZETİ: Meftun, annesi Lütfiye Hanım, ninesi Şeküre Hanım, kızkardeşi Lebibe, erkek kardeşi Raci ile Erenköy`de bir köşkte oturmaktadır. Teyzesi Vesile Hanım ile kızları Rabia ve Hasene de köşkün devamlı konuklarıdır. Meftun, Paris`ten yeni georgeorwell, hayvan çiftliği, kitap özeti, "Kitap okuru ölene kadar binlerce farklı hayat yaşar. Hiç kitap okumayan biri ise sadece tek bir hayat yaşar." HayvanÇiftliği George Orwell’in modern klasikler arasına girmiş ikinci ünlü romanı ve çarpıcı bir politik taşlamadır. Şimdiye kadar yazılmış en iyi sistem eleştirilerinden biri olan bu roman, özgürlük amaçlı bir devrimin nasıl tek adamlığa evrilebileceğini gözler önüne serer. George Orwell’in alegorisi, bugün gM9WKU. KİTABIN ADI HAYVAN ÇİFTLİĞİ KİTABINYAZARI GEORGE ORWELLYAYIN EVİ BERİKAN YAYINLARIBASIM YILI EYLÜL 2000 KONUSUKitapta; bir çiftlikte yaşayan hayvanların yaşamlarından memnun olmadıkları için çiftlik sahibine başkaldırıp tüm insanları çiftlik dışına atmaları, yönetimi kendi ellerine geçirmeleri ve bu yönetim sonunda amaçları olan tüm hayvanlara eşit davranılması iyi yaşam koşulları fikirlerinin gerçeğe dönüşmesi ÖZETİIngiliz yazar yazdığı bu eser, bir hayvan çiftliğindeki iktidar mücadelesini anlatıyorÇiflikteki büyük Domuz, diğer hayvanları gizlice toplayıp, bir takım vaatlerle, onları mevcut yönetime karşı birlikte hareket etmeye çağırır. Büyük Domuzun yanında, bir de "karayı ak, akı kara gösterebilecek" kadar ikna kâbiliyeti yüksek, genç bir domuz ikna edilir ve domuzlar yönetimi ele geçirir...Yeni yönetimin ilk işi, önceki yönetimin izlerini yok etmektir, eskiye ait ne varsa, hepsi imha iktidar, bir takım ilkeler belirler, bu ilkeler bir duvara büyük harflerle yazılır-Hiç bir hayvan yatakta bir hayvan alkol bir hayvan, diğer bir hayvanı hayvanlar yönetimle, diğer hayvanlar arasındaki ilk ihtilaf, inek sütlerinin ne olacağı, nerede kullanılacağı konusudur. Büyük domuz "Siz sütü bırakın" diyerek, hayvanları çalışmaya akşam döndüklerinde sütün ortadan kaybolduğunu sonra, bu sütlerin, domuzların arpa ezmesiyle yapılan yemeklerine karıştırıldığı Elmalar olmaya başlayıpta, rüzgar sebebiyle yere döküldüğünde, bütün hayvanlar, eskiden olduğu gibi, bunların taksim edileceğini düşünür. Fakat bütün elmalar domuzlara mahsus olmak üzere toplanıp bu durumu şöyle izah eder "Aslında biz süt ve elma sevmeyiz, ancak ilmi tetkikler, süt ve elmanın domuzların sıhhati için gerekli olduğunu gösteriyor. Bizim sihatimiz bozulursa, çifliğin yönetimi bozulur, her halde bunu istemezsiniz..."Büyük domuz, bir gün, yüksek bir yere çıkarak; "Bundan sonra toplantılar kaldırılmıştır, çifliğin bütün meseleleri, benim başkanlık edeceğim domuzlar komitesinde halledilecektir, bu komite gizli toplanacak, alınan kararlar daha sonra size tebliğ edilecektir." Diye aldığı son kararı hayvanlara duruma itiraz etmek isteyenler olsa bile, koyunların hep bir ağızdan "sen en iyisini bilirsin" diye bağırmaları üzerine, bu düşüncelerinden günler geçer. Domuzlar, birdenbire çiftlik evine taşınıp yerleşirler ve bundan sonra yataklarda yatmaya başlarlar. Bu durum, diğer hayvanlar tarafından duyulunca, hayvanlar duvara yazılan ilkelerden "Hiç bir hayvan yatakta yatmayacaktır" ilkesini hatırlayıp hayrete kapılırlar. Hep beraber duvarın yanına giderler, ancak duvarda "Hiç bir hayvan çarşaflı yatakta yatmayacaktır" yazısını görürler, hepsi, bu ilkeyi yanlış hatırladıklarını düşünüp, bu ilkenin sonradan değiştirilmiş olduğunu aylarında çiflikte kıtlık başgösterir. Buğday azalır, patatesler soğuktan donar ve yenilemeyecek hale gelir. Açlıktan dolayı ölümler baş-göstermeye başlar. Büyük domuz, bu haberlerin çiftlik dışında yayılmasını önlemek için önlemler alır, çifliğe gelen ziyaretçilere, erzak depolarının dolu olduğunu söyler ve onlara, üzerini buğday ve yiyecekle örttürdüğü kum yığınlarını erzak diye domuz, aldığı bir kararla, tavukların yumurtalarının çiftlik dışında satılacağını, tavukların kuluçkaya yatmalarını yasakladığını ilan eder, buna karşı çıkan tavukları, yetiştirdiği köpeklere öldürtür. Bunun üzerine hayvanlar; "hiçbir hayvan diğer bir hayvanı öldürmeyecektir" ilkesini hatırlar. Hemen bu ilkelerin yazılı bulunduğu duvarın yanına gidilir. Ancak duvarda "Hiç bir hayvan diğer bir hayvanı bir sebep olmadan öldürmeyecektir" yazıldığını görürler, bu ilkeyi de yanlış ezberlemiş olduklarını domuz, çiftlik içerisindeki hayvanlar arasında "liderimiz" ,"Hayvanlar babası" , "Koyunlar hâmisi" , "Yavru hayvanların dostu" gibi üstün sıfatlarla anılıyordur ve her türlü güzellikler ona atfedilmeye başlanıyordur; mesala genellikle tavuklar, "liderimiz sayesinde altı günde beş yumurta yumurtladım" , havuzdan su içen inekler "liderimiz sayesinde bu suyun tadı ne kadar güzelmiş" çiftliğe dışarıdan saldırılar olur. Yabancı hayvanlar çiftliğe girer, iki sene gibi uzun bir zaman içerisinde bütün hayvanların büyük gayretleri sonucu yaptıkları ve büyük domuzun adının verildiği Yel Değirmenini yıkıp harap bütün hayvanlar yaralanır, bazıları ölür. Bir müddet sonra bir tüfek sesi duyulur. Ağır yaralı bir hayvan yanındaki bir domuza "Neden tüfek atılıyor" diye sorar. Domuz "Zaferimizi kutlamak için"cevabını verir. Yaralı hayvan; "Hangi zafer" diye hayretler içinde kalır . Domuz; "Ne demek hangi zafer, düşmanı topraklarımızdan kovmadık mı" der. "Ama iki yıl uğraştığımız değirmeni yok ettiler" karşılığını "Ne önemi var, bir değirmen daha yaparız, istersek daha fazla yaparız, yapmışolduğumuz muazzam işleri takdir etmiyorsun, şimdi şu bastığın topraklar düşman işgalindeydi, ama liderimiz sayesinde her karışını geri aldık" sonra Büyük Domuz, kendisine taktığıbir kaç madalya ve nişanla çıkıp bütün hayvanları, elde ettikleri zaferden dolayı kutlar, tebrik hepsi büyük zafer kazandıklarına böylece inanmış gece çiftlikte bir gürültü olur, hayvanlar ahırdan fırlayıp koşarlar. çiftlik ilkelerinin yazılı olduğu duvarın dibinde kırılıp parçalanmış bir merdiven görürler, domuzlardan birinin orada sersem sersem dolaştığını, yanında bir fener, bir boya kutusu ve bir de fırça olduğunu farkederler. Hayvanlar duvara baktıklarında, duvardaki ilkelerden birinin daha kendi ezberledikleri gibi olmadığını Domuz, aldığı son kararla; arpaların bundan sonra sadece domuzlaratahsis edileceğini ve gazdan tasarruf etmek için ahırlardaki fenerlerin kaldırılacağını, hiç bir domuzun çiflikteki işlerle uğraşmayıp, sadece yönetimle ilgileneceğini, domuzlardan başka, hiçbir hayvanın yönetim işlerine karışamayacağını, domuzların dışındaki bütün hayvanların Ağustos ayında pazar günleri dahi çalışacağını, çalışmayanın yiyeceğinin yarıya ineceğini ilan "Bütün hayvanlar eşittir" ilkesini hatırlayıp, "bu nasıl eşitlik" diye kendi kendilerine söylenmeye başlarlar. Hemen, ilkelerin yazılı olduğu duvarın yanına gidip, duvardaki yazıların değiştirilmiş olduğunu, ilk defa, fark edip, duvardaki bütün yazılar silinmiştir ve sadece şöyle yazmaktadır"Bütün hayvanlar eşittir FAKAT Bazı hayvanlar ötekilerden daha fazla ANA FİKRİHer insanın içinde diğerlerine karşı üstünlük kurma arzusu olduğu ve tüm insanların eşit koşullarda ve özgürce yaşamaları bu duygu yüzünden AHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİMajorHayvanlara çiftliği ele geçirme fikrini aşılayan yaşlı ve bilge bir yönetimini ele geçirip hyavanları istediği gibi yöneten eşitliğini savunan ve daha sonra bu fikri yüzünden Napolyon tarafından çiftlikten uzaklaştırılan merakına yenik düşüp tekrar insanlara dönen sadık iki attan bir sonra insanlara öldürülmek için satılmıştır. CloverDomuzlara sadık iki attan ve BluebellYavruları domuzlarca kullanılan iki HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLERKitapta yazar akıcı bir dil kullanmanın yanında olayları birbirine bağlayıp bölümler arası merak uyandırarak okuyucunun kitabı elinden bırakmasına meydan arkadaşlara tavsiye benim çok hoşuma YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ İngiliz romancısı ve denemecisi George Orwell, 1903 yılında Hindistan'da doğdu. 1922 yılında öğrenimini tamamladıktan sonra Birmanya'ya giderek İmparatorluk Polis Teşkilatı'na girdi. 1928'de teşkilattan istifa etti ve anılarını Burmese Days 1933 adı altında yayınladı. Aynı yıl yazdığı Down and Out in Paris and London adlı kitabında Paris ve Londra'da geçen günlerini anlattı. İspanya İç Savaşı üzerine izlenimlerini, Katalonya'ya Selam 1938 adlı kitabında aktardı. Çağdaşlarını modern dünyanın sorunları üzerinde düşündürmek isteyen ve birçok eleştirmenin `İngiltere'nin Bilinci' olarak nitelendirdiği Orwell'in Swift tarzında yazdığı Hayvanlar Çiftliği 1945 ve 1949 yılında yayınladığı 1984 adlı romanları gelecek ile ilgili düşüncelerini yansıtan bir çeşit vasiyetname niteliği taşır. George Orwell, 1950 yılında Londra'da öldü. Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri HAYVANLAR ÇİFTLİĞİ ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ GEORGE ORWELL Kitabın Yazarı George Orwell Kitabın Konusu Bir çiftlikte yaşayan hayvanların bir gün bir domuz tarafından kışkırtılmasıyla beraber yaşamları pahasına ortaya koydukları özgürlük mücedelesi ve bu hakka sahip olduktan sonra da aralarında ne gibi entriakların döndüğü anlatılmaktadır. Kitabın Özeti Major Çiftiğinin sahibi Jones, her gün yaptığı gibi, yine tavuk kümesinin kapısını kilitledi. Sarhoş olduğu için, tavukların girip çıktığıktığı deliği kapatmayı unuttu. Sonra odasına çıkarak derin bir uykuya daldı. Işıklar sönünce, koca domuz Major, gördüğü rüyayı çiftlikteki tüm hayvanlara anlatmak ister. Bu yüzden hayvanları, büyük samanlıkta toplamaya başlar. Az sonra tüm hayvanlar, yani inekler, tavuklar, atlar, eşekler, koyunlar, ördekler ve benzeri hayvanlar samanlıkda kendilerine uygun yerleri aldılar. Ara sıra birbirleriyle şakalaştılar. Sonra Major, yüksek bir yere çıkarak tüm hayvan arkadaşlarına hitap etmeye başladı. Rüyasına geçmeden önce, Hayvanların insanlar tarafından nasıl sömürüldüklerini, horlandıklarını ve ezildiklerini en ince ayrıntısına kadar anlattı. İnsanların, hayvanları mutlulukları için, işe yaradıkları sürece bir araç olarak gördükleri, işten güçten düştükçe de paçavra gibi atıkları ve hatta öldürüldükleri uzun uzun vurgulayarak konuşmasını sürdürdü. Major konuşmasının sonunda rüyasına geçti. Major, küçükken annesi ve babası ona bir şarkı ezberletmişler. Fakat sonraları unutmuş ve rüyasında şarkıyı hatırlamış ve arkadaşlarına şarkının sözlerini açıklamış. Bütün hayvan grupları şarkının sözlerini çok beğendiler. Sonra hep birlikte söylemeye başladılar. Bu sırada çiftlik sahibi bay Jones uyanır ve seslerin geldiği yöne doğru bir el ateş eder. Sonra tüm hayvanlar uykuya dalarlar. Samanlıktaki toplantıdan sonra Major, üç gün içinde öldü. Hayvan arkadaşları onu çiftliğin en güzel yerine gömdüler. Liderliği Snowball ve Napoleon adında yine iki domuz üstlendiler. Artık hayvanların iki tane liderleri vardı. Böylece ilk liderlik mücadelesi de başlamış oluyordu. Major'un öğretiklerini, artık bir fikir sistemi haline getirdiler. Hayvanları, çiftlik sahibi Jones'e karşı isyana hazırladılar. Bir gün Jones, hayvanların yemini geciktirince beklenenler oldu. Çiftlikte isyan başladı. Hayvanlar her tarafı yıkıp yaktılar. Gıdaları yağmaladılar ve karınlarını doyurdular. Sonra hep birlikte ''İngiltere Hayvanları'' şarkısını söylediler. Artık çiftliğin mutlak hakimi bilgi idiler. Sonra domuzlar okuma yazma öğrendiler. Manor Çiftliği'nin kapısındaki yazıyı kaldırarak yerine ''Hayvanlar Çiftliği'' yazısını astılar. Sonra samanlığın duvarına ''Hayvanizm'' ilkelerini astılar. Bu ilkeler şunlardır - İki ayakla yürüyenler hepsi kötüdür. - Dört ayakla ve kanatla yürüyenler dosttur. - Hiçbir hayvan elbise giyemez. - Hiçbir hayvan yatakta uyuyamaz. - Hiçbir hayvan alkol alamaz. - Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldüremez. Hayvanlar çiftliğe iyice hakim olduktan sonra çeşitli komiteler kurdular. Bunlar, okuma-yazma, ot biçme, yumurta toplama, demircilik ve marangozluk gibi komitelerdir. Bunlardan en fazla talep gören komite okuma-yazma komitesi idi. Bazı hayvanlar okuma-yazmayı çabuk kavradılar, bazıları ise hiç beceremediler. Genelde tüm gruplarda öğrenme isteği üst düzeyde idi. Grupların içinde en aktifleri domuzlardı. Bu nedenle domuzlar çiftlikte idareci pozisyonunda idiler. Bütün yenilikleri onlar getiriyor, bütün anlaşmasızlıkları onlar çözüyorlardı. Diğer hayvanlar bu durumdan memnun oluyorlardı. Çiftlikteki elma ve süt, domuzlara ayrılıyordu. Bu durum, bazı hayvan gruplarını rahatsız ediyordu. Sanki "sömürme ve art niyet var" gibi algılıyorlardı. Domuzlar bunu fark edince diğer hayvanlara bu durumu izah ettiler. Ayrıca, hayvanlar asla Jonesin bir daha çiftliğin sahibi olarak geri gelmesini istemiyorlardı. Çiftlikte olup bitenler, güvercinler yardımıyla diğer çiftliklere ulaştırılıyordu. Böylece hayvanlar şarkısı çevreye yayılıyordu. Bu sıralar bay Jones meyhanede çiftliğini hayvanlardan geri almak için taraftar topluyordu. Hemen bitişikte iki çiftlik daha vardı. Bu çiftliklerin sahipleri, sürekli hayvanlar aleyhine propaganda yapıyorlardı. Amaçları hayvan isyanını kendi çiftliklerine de sıçramamaktı. Bütün bu çabalara rağmen İngiltere Hayvanlar Şarkısı her tarafa yayılması önlenemiyordu. Bu durum insanlarda paniğe sebep oluyordu. Bu ara Jones ve adamları çiftliği geri almak için harekete geçtiler. Bunu haber alan hayvanlar, önlemler alırlar ve bir plan uygularlar. Neticede her iki taraf arasında müthiş bir kavga başlar ve sonuç olarak her iki taraftan çok büyük kayıplar verilir. Neticede Jones ve adamları geri püskürtülür. Bunun özerine hayvanlar o günü kurtuluş günü ilan ederler. Bu durumu insanlar endişe ile izlemektedirler. Bu mücadelede gösterdikleri üstün başarıları nedeni ile Boxser ve Snowball'a üstün hayvan nişanı verilir. Hayvanlar insanlara karşı ilk mücadeleyi kazandıktan sonra, kendi aralarında mücadele, çekemezlik ve kıskançlık başladı. Özellikle bu mücadele Snowball ve Napeleon arasında oluyordu. Yapacakları bilgi yelpazesi. com işleri anlatıyorlardı. İktidarı elde etmek amacı ile birlerinin koyusunu kazmaya başlamışlardı. Bir gün bir toplantı esnasında, hayvanlar Snowball'a karşı isyana başladılar. Bu isyan esnasında Snowball kaçarak kurtulmayı başardı. Böylece liderlik Napoleon'a geçti. Napoleon, daha önce karşı olduğu şeyleri yapmaya başladı ve herkesi de buna inandırmaya muvaffak oldu. Aradan yıllar geçti, hayvanların kısa ömürleri tükendi. Eskilerden sadece Clover, Benjamin, Moses ve birkaç domuzdan başka kimse kalmadı. Jones hastalanarak öldü. Snowball unutuldu. Clover ihtiyarlamış, emekliğini bekliyordu. Napoleon çok şişmanlamıştı. Sadece ihtiyar Benjamin hiç değişmemişti. Kısacası çiftlik eskiye nazaran daha güzel hale gelmişti. Çiftliğin adı da ''Beylik Çiftliği'' olmuştu. Kitabın Ana Düşüncesi Aklını kullanmayan hiçbir varlık için özgürlüğün değeri yoktur. “ROMAN ÖZETLERİ ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN >>>TIKLAYIN>>TIKLAYIN>>TIKLAYINYorumu Çok teşekkür ederim... Özeti bile ayrıntılı ve bir o kadar da iyiydi. Özellikle ana fikir de en uygunu olmuş. Kısaca harika ->Yazan Betül 9. **Yorum** ->Yorumu şahane bir site burayı sevdimm ->Yazan Buse. Er 8. **Yorum** ->Yorumu SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM... ->Yazan sıla 7. **Yorum** ->Yorumu valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden mugladan sevgiler.... ->Yazan kara48500.. 6. **Yorum** ->Yorumu çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim. ->Yazan Tuncay. 5. **Yorum** ->Yorumu ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. ->Yazan efe . 4. **Yorum** ->Yorumu bununla ilgili soru hazırlarmısınız ->Yazan beren 3. **Yorum** ->Yorumu Tesekkurler cok guzel olmus ellerinize saglik ->Yazan Şüheda 2. **Yorum** ->Yorumu Çok güzel bir hikaye saolun ->Yazan Burak. 1. **Yorum** ->Yorumu bu nekadarda uzun bir özet yaa daha kısası yokmuydu yazana kadar elim koptu walla ama yinede güzel bir kitap özeti yazan kişiye yinede çok teşekkürler ->Yazan Nursel Ateş. >>>YORUM YAZ<<< MERHABALAR; KİTAPLARIM OLMADAN ASLA TAKİPÇİLERİ George Orwell, uzun zamandır okumak istediğim bir yazardı. 1984 ve Hayvan Çiftliği'ni almıştım geçen ayki kitap alışverişimde. Hayvan Çiftliği ile başladım okumalarıma. Keyifli ve eğlenceli bir okuma oldu benim için. Gelelim kitabımıza... ARKA KAPAK İngiliz yazar George Orwell 1903-1950, ülkemizde daha çok 1984 adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır. 1940'lardaki 'reel sosyalizm'in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında 'yergi' türünün başyapıtlarından biridir. Hayvan Çiftliği'nin kişileri hayvanlardır. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında yer albilecek kişilerdir. Romanın alt başlığı Bir Peri Masalı'dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır. ÖZET Olaylar İngiltere’de bir çiftlikte geçer. Romanımızın kahramanı hayvanlar Beylik Çiftlik’te ve Bay Jones’un boyunduruğu altında yaşamaktadırlar. Bay Jones, hayvanlara kötü davranmakta onların bakımını ihmal etmekte bunun yanında hayvanları sömürmektedir. Kendisi de vaktini içkiyle geçirmektedir. Çiftlik borç içindedir. “İnsan, üretmeden tüketen tek canlıdır. Süt vermez, yumurta yumurtlayamaz, sabanı çekecek gücü yoktur. Tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir. Hayvanları çalıştırır, karşılığında onlara açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek verir vermez.” Bir gece Koca Reis isimli domuz bir gece herkes yattıktan sonra çiftlik hayvanlarını toplayıp, bir gece önce gördüğü düşü onlara anlatır. Rüyasında tüm hayvanlar özgürdür. İstedikleri gibi yaşamaktadırlar. “Yol­daş­lar, artık dün ge­ce gördüğüm düşten söz ede­­bi­li­rim. Tam ola­rak an­lat­mam mümkün de­ğil, ama İnsan or­ta­dan kalktıktan son­ra yeryüzünün na­sıl bir yer olacağını gördüm di­ye­bi­li­rim. Çok­tandır unutmuş ol­du­ğum bir şe­yi anımsadım.” Üç gün sonra Koca Reis uykusunda huzur içinde öldüğünde; fikirleri çiftlik hayvanları tarafından benimsenmiştir. Koca Reis’in fikirleri "İngiltere’nin Hayvanları" adlı şiirde toplanmış, şiir çok geçmeden hayvanlar arasında marş halini almıştır. “İNGİL­TE­RE’NİN HAY­VAN­LARI” İngil­te­re ve İrlan­da’nın hay­van­ları, Bütün ülke­le­rin, bütün ik­lim­le­rin hay­van­ları, Ku­lak ve­rin müjde­le­rin en güze­li­ne, Düşle­di­ği­miz Altın Çağ önümüzde. Er geç bir gün ge­le­cek, Zor­ba İnsan dev­ri­le­cek, İngil­te­re’nin be­re­ket­li top­rak­larında Yalnızca hay­van­lar ge­zi­ne­cek. Bur­nu­mu­za ge­çi­ri­len hal­ka­lar, Sırtımıza vu­ru­lan se­mer sökülüp atıla­cak, Karnımıza sap­la­nan mah­muz çürüyüp pas­la­na­cak, Acımasız kırbaç bir da­ha şak­la­ma­ya­cak. Zen­gin­lik­ler düşle­re sığma­ya­cak, Buğ­dayı ar­pası, yu­lafı sa­manı, Yon­cası, bak­lası, pan­carı, O gün hep­si bi­zim ola­cak. İngil­te­re’nin çayırları da­ha ye­şil, Ir­mak­ları da­ha aydınlık ola­cak, Rüzgârlar da­ha tatlı ese­cek, Biz özgürlüğümüze ka­vu­şun­ca. O günü göre­me­den ölüp git­sek de, Her­kes bu uğur­da sa­vaş­malı, İnek­ler­le at­lar, kaz­lar­la hin­di­ler el ele, Özgürlük uğ­ru­na ter akıtmalı. İngil­te­re ve İrlan­da’nın hay­van­ları, Bütün ülke­le­rin, bütün ik­lim­le­rin hay­van­ları, Ku­lak ve­rin müjde­me, ha­ber salın her ye­re, Düşle­di­ği­miz Altın Çağ önümüzde.” Her ne kadar çiftlik hayvanları plan yapsalar da isyanın günü saati belli değildir. Bekledikleri fırsat ayaklarına Bay Jones’in hayvanların yemlerini vermeyi unuttukları bir gün gelir. Bay jones’in çöpleri arasında çocukların atılmış kitaplarından okuma yazma öğrenen domuzların başkanlığında isyan başlar. Jones çiftlikten gönderilir. Beylik Çiftliğin adı “HAYVAN ÇİFTLİĞİ” olarak değiştirilir. “İnsan'a karşı savaşırken sonunda ona benzememeliyiz. Onu alt ettiğiniz zaman bile, onun kötü alışkanlıklarını benimsemeye kalkmayın. Hiçbir hayvan asla bir evde yaşamamalı, yatakta yatmamalı, giysi giymemeli, içki ve sigara içmemeli, paraya el sürmemeli, ticaretle uğraşmamalı. İnsan'ın bütün alışkanlıkları kötüdür. Ve en önemlisi, hiçbir hayvan kendi türünden olanlara zorbalık etmemeli. Güçlüsü güçsüzü, akıllısı akılsızı, hepimiz kardeşiz. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmemeli. Bütün hayvanlar eşittir.”Sayfa 27 Yeni düzen içerisinde içerisinde iki domuz öne çıkar Napoléon ve Snowball. Napoléon iri yarı, iyi konuşamayan ancak otorite sahibi; Snowball ise etkili konuşan, parlak zekaya sahip biridir. İkisi birlikte koca Reis’in fikirlerinden yola çıkarak “ANİMALİZM” adında bir öğreti ortaya koyarlar. Ardından da kamçıları, gemleri, burun halkalarını, zincirleri yok ederler ve aynı gün “yedi Emir”i yazıp ahırın kapısına asarlar. Yedi Emir şöyledir 7 EMİR “1. İki ayak üzerinde yürüyen herkesi düşmanın bileceksin; 2. Dört ayak üstünde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dostun bileceksin; 3. Hiç bir hayvan giysi giymeyecek; 4. Yatakta yatmayacak; 5. İçki içmeyecek; 6. Hiç bir hayvan bir diğerini öldürmeyecek; 7. Bütün hayvanlar eşittir.”Sayfa 41 ALINTILAR “Tek gerçek düşmanımız insandır. İnsanı ortadan kaldırın, açlığın ve köle gibi çalışmanın temelindeki neden de sonsuza dek silinecektir.” Sayfa 24 “İnsan ile hayvanların ortak bir çıkarı vardır, birinin dirliği öbürlerinin de dirliğidir, diyenler çıkabilir. Onlara sakın kulak asmayın. Hepsi yalan. İnsanoğlu, kendinden başka hiçbir yaratığın hakkını gözetmez.” Sayfa 26 “İnsan ile hayvanların ortak çıkarı vardır, birinin dirliği öbürlerinin de dirliğidir, diyen çıkabilir. Onlara sakın kulak asmayın. Hepsi yalan. İnsanoğlu, kendinden başka hiçbir yaratığın çıkarını gözetmez.” Sayfa 26 “Açlık çekiyorlarsa, zorba insanları doyuralım diye çekmiyorlardı; çok çalışıyorlarsa, hiç değilse kendileri için hayvan iki ayak üstünde hayvan hiçbir hayvanın "efendisi" hayvanlar eşitti.” Sayfa 139 “Yiğitlik" yeterli değildir,” ...”Sadakat ve itaat daha önemlidir..” Sayfa 71 “Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir!" “İçeride on ikisi de öfkeyle bağırıyor, on ikisi de birbirine benziyordu. Artık domuzların yüzlerine ne olduğu anlaşılmıştı. Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine bir insanların yüzlerine bakıyor; ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.” Sayfa 152 “... Hayvan Çiftliği'nde Cumhuriyet ilan edildi. Bir başkan seçmek gerekiyordu. Tek aday olan Napoléon oy birliğiyle başkan seçildi.” Sayfa 127 KİTAPTAN NOTLAR Kitaptaki Napoléon’un Stalin’e gönderme olduğu kitap kapağında ve kitapla ilgili pek çok kaynakta yer alan bir bilgi olsa da; bence karakteri Stalin ile sınırlamamak gerektiğini düşünmekteyim. Stalinler gelip gider; maalesef tarih de tekerrür edip döngüsüne devam etmekte. Bu bağlamda kitap için her an benzerlerine farklı ülkelerde rastlanabilecek zamansız bir konu ve kitaba da zamansız bir kitap ya da her devrin kitabı diyebiliriz. Daha önce Büyüklere Masallar kitabını paylaşmış, sansürden kurtulmak adına karakterlerin hayvanlar âleminden seçildiğini yazmıştım. Belki aynı korkularla ya da çekincelerle olmasa da yazarın hayvanları karakter olarak seçmesi hem verilen mesajı güçlendirmiş, hem de “Peri Masal”ı okurken hedefe tam isabet etmiş. Kitapta Ezop’un Masalları’nı andırır biçimde hayvanlara uygun görülen karakterler gerçekten tabiri caizse; “cuk” oturmuş. Ama özellikle koyun gibi güdülen kalk; halka karşı görevini unutup, yönetimi halktan korumayı görev edinen köpekler… Tabi ki Napoléon ve domuzlar… Yazarın yazım tarzından da biraz bahsedecek olursak, yazarın lafı çok uzatmadan ve dolandırmadan yaptığı anlatımları, hedefe en kısa yoldan ulaşan metaforlarını çok beğendim. Akıcı dili ile başlar başlamaz hızla ilerleyen, nasıl bitirdiğimi anlayamadığım bir kitap oldu. Kitabın sonu ile ilgili beklentim acaba hayvanlar ikinci bir isyan yapacaklar mı diye düşünürken; sadece durumla ilgili bir aydınlanma ile son buldu kitabımız… Napoléon’a daha farklı bir son düşünmüştüm oysa. Kitabın fiziki yapısına bakacak olursak; kitabın kapağı pembe rengiyle sevimli hatta çocuk kitabını andırsa da içerik bir “Peri Masalı” değil maalesef. Kitabın içerisindeki görseller anlatımı güçlendirmenin yanında; keyifli okuma sağlamış. Her ne kadar büyükler kadar mesajlara vakıf olmasalar da belli yaş grubundaki çocuklara da hitap ettiğini düşünmekteyim. İlk defa okuduğum bir yazar olsa da 1984’ü okuma için çok fazla beklemeyi düşünmemekteyim. YENİ KİTAPLARLA GÖRÜŞMEK ÜZERE… SEVGİLER… İngiltere’de bir çiftlikte hayvanlar, Bay Jones’un egemenliğinde yaşamaktadırlar. Yaşlı bir domuz olan Koca Reis, bir devrim planlar ve hayvanları birleşmeye çağırır. Kendisi devrim yapılmadan ölür ama konuştukları diğer hayvanlara devrimi Jones Çar hayvanların yem saatlerini unutunca aniden isyan patlak verir. Umulmadık biçimde devrim yapılır. Çiftlik sahibi Bay Jones çiftlikten atılır. Çitfliğin en zekileri olarak bilinen domuzlar diğerlerine önder olur. Çiftliğin adı “Beylik Çiftlik” iken “HAYVAN ÇİFTLİĞİ” olarak değiştirilir. İki domuz Napolyon ve Snowball kar topu olaylarda başı çeker. Napolyon iri yarı, iyi konuşamayan, ancak otorite sahibi; Snowball ise etkili konuşan, parlak zekaya sahip biridir. İkisi , Koca Reis’in fikirlerinden “hayvanizm” adında bir öğreti ortaya koyarlar. Kamçıları, gemleri, burun halkalarını, zincirleri yok ederler ve aynı gün yedi emiri yazıp ahırın kapısına asarlar. Yedi Emir İki ayak üzerinde yürüyen herkesi düşman bileceksin. Dört ayak üstünde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dost bileceksin. Hiçbir hayvan giysi giymeyecek. Hiçbir hayvan yatakta yatmayacak. Hiçbir hayvan içki etmeyecek. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmeyecek. Bütün hayvanlar eşittir. Söz konusu çiftlik Rusya’yı temsil eder. Rus kraliyet ailesinin başı çar, yüzlerce yıllık monarşi geleneği ile sarhoş durumda gezinmektedir. Bu sırada Marks ve Lenin gibi komünistler fikirlerini yayarlar. Koca Reis, Marks, devrimden önce telkinler verir ancak devrim göremez. Rus Devrimi beklenmedik şekilde gerçekleşmiştir. Halkın ve ordunun komünizm gibi bir talebi yoktur. Lenin, Stalin, Troçki gibi önderler halkı galeyana getirip sosyalist bir düzen kurmak ister. Başlarda başarılı olamazlar. Ancak 1. Dünya Savaşı çıkınca çar halkını gütmekte zorlanır. Aynen hikayedeki Jones gibi halkı zapt edemez. Halk, öykünün kahramanları gibi, beslenemediği için isyan eder. Gerçek hayatta da komünistler bir fırsatı değerlendirip başkenti kontrol altına almış ve komünizmden haberi olmayan insanlara bunu zorla götürmüşlerdir. “Yedi emir” bunu anlatıyor olabilir. Halk, eşitlik ve özgürlük adı altında diretmeler yaşayınca buna karşı çıkmıştı. Bu yüzden tam otokratik bir yönetim ve demir yumruk sağlandı. Her şey bürokrasi ve emirlerle işler hale gelmişti. Beklenen devrim gerçekleşmiştir. Zamanla, Napoleon ve Snowball birbirini çekememeye başlayıp, ikisi de yeni düzenin tek adamı olmak istememektedir. Snowball çiftlikte elektrik üretimi için bir yeldeğirmeni yapılması gerektiğini söylediğinde Napolyon’un köpekleri tarafından çiftlikten sürülür. Ama buna rağmen yeldeğirmeni çalışmalarına başlanır. Napeleon değirmen fikrini kendisininmiş gibi tanıtır. Devrimin amaçlarından hızla uzaklaşılmaktadır; başlarda vaadedilen çalışma saatlerinin azalacağı yiyeceklerin artacağı söylenmiş ama çalışma saatleri artmış, verilen yiyecekler azalmıştır. Bu arada domuzlar da hızla şişmanlamaktadırlar. Hatta yatakta yatmakta, içki içmektedirler. Hayvanların eşitliği domuzlarca uygulanmaz ve domuzlar ilkeleri kendilerine göre değiştirirler. Snowball kar topu, Troçki ve Lenin’den ögeler içerir. Bu önderler komünizmin masum taraflarını sembolize eder. Aslında toplum tasarımları onlara aittir ama Napolyon Stalin gibi fırsatçılar Napolyon Bonapart da devrimin gücüyle diktatör olmuştu zorla yönetime gelirler. Stalin zorbalığın üzücü bir örneğidir. Her ne kadar eşitlikçi ve adaletçi gösterilmeye çalışılsa da, tarihin en büyük zalimlerinden biridir. Olaya kendi açımızdan bir örnek vermek gerekirse tarihte Türkleri en çok katletmiş kişidir. Zamanın Türki halkları yok edilmiş, milyonlarcası öldürülmüştür. Bunların hepsi eşitlik ve kardeşlik adı altında yapılmıştır. Diğer tüm Sovyet halklarına karşı girişilen çabalar bu romandaki Napolyon adlı domuzun temsiliyle canlanır. Büyük domuz, aldığı bir kararla, tavukların yumurtalarının çiftlik dışında satılacağını, tavukların kuluçkaya yatmalarını yasakladığını ilan ediyor, buna karşı çıkan tavukları, yetiştirdiği köpeklere öldürtüyor. Buna da bir kılıf bulunuyor ve kurallar iktidara göre domuz, çiftlik içerisindeki hayvanlar arasında “liderimiz” ,”Hayvanlar babası” , “Koyunlar hâmisi” , “Yavru hayvanların dostu” gibi üstün sıfatlarla anılıyor ve her türlü güzellikler ona atfedilmeye başlanıyor. Bir gün çiftliğe saldırı olur. Yabancı hayvanlar çiftliği işgal edip büyük gayretlerle yapılan yel değirmenini yıkıyorlar. Uzun mücadeleler sonucunda düşman püskürtülür ama ülke harap haldedir. Yine de Büyük domuzun yüce liderliğiyle kazanılmış gibi gösterilir. Hemen sonrasında duvardaki ilkeler değiştirilir ve bazı kurallar getirilir. Bunlar hayvanlar arası eşitliğe aykırı ve domuzları yüceltici tedbirlerdir. Hayvanlar, “Bütün hayvanlar eşittir” ilkesini hatırlayıp, “bu nasıl eşitlik” diye kendi kendilerine söylenmeye başlar. Hemen, ilkelerin yazılı olduğu duvarın yanına giderler. Boya kutusu, kırık bir merdiven ve duvarda yazı “Bütün hayvanlar eşittir, fakat Bazı hayvanlar ötekilerden daha fazla eşittir.” Komünizm, sosyalizmin sonraki aşaması olarak toplumun refah bir şeklini tasarlamaktaydı. Marks, Lenin bu fikre uygun olarak kapitalist ögeleri elemeyi savunmuşlardı. Stalin ise farklı bir yol denedi. Hitler ile müttefik olarak Avrupa’yı bölüştü. Daha sonra kitapta anlatıldığı gibi, Hitler Rusya’nın yarısını işgal etti. Ayrıca savaş esnasında ve sonrasında proleteryanın emeğini kapitallere peşkeş çekti. Kendini övmeyenleri düşman bildi. Tüm dünyada işçilerin duygularını sömürerek adalet ve eşitlik adı altında iktidar mücadelesine girişti. Bunu tenkit eden ve Lenin’in yolundan giden Troçki’yi de sürgünde öldürttü. Onun idaresinde Sovyetler güçte zirvesini yaşarken çöküşünü kesinleştirmiştir. Onunla beraber “bazıları daha eşit” olmuştur. 90’larda Sovyetler yıkıldığında altından çirkin bir kapitalizmin çıkması ve eski Sovyet ülkelerinin eşitsizlikle savaşması da bundandır. KARAKTERLER VE GERÇEKTEKİ KARŞILIKLARI Koca reis/old major Karl Marks Animalism/hayvanizm Sosyalizm Kartopu/Snowball Leon Troçki Napoleon Josef Stalin- Komünist lider Mr. jones Çar İkinci Nicholas Boksör/boxer Rus işçi sınıfı İhbarcı/squealer propoganda Köpekler/dogs KGB Mmollie küçük burjuva Mr. frederick Adolf Hitler Mr. pilkington İngiltere-ABD- Churchill- Roosvelt Moses Din Balbadem diyarı/sugarcandy mountain cennet Hayvanlar Çiftliği'nde Kim Kimdir, Ne Nedir? Napoleon Çiftliğin büyük lideri ve hayvanlar içinde en kudretlisi. Muhteşem bir domuzdur ve çiftlikteki tüm hayvanlar ona kulak verir. Denetime son derece düşkün bir domuzdur. Kendisine sigara ve içki tüketimi izni verip, yatakta uyuması ve insan giysileri giyebilme ayrıcalığı sağlar; böylece diğer hayvanlara eşitsiz muamele de yapmış olur. Diğer hayvanlar genellikle onun günah keçisi olurlar. Napoelon, Hayvan Çiftliği’nin sembolizmi içerisinde 'Yoldaş Stalin'i temsil eder. Snowball O da bir domuzdur, ancak çiftlikteki geçmişi o kadar da eskiye dayanmaz. Hayvanlar için kahramanca mücadele eder ancak köpekler tarafından çiftlikten sürülür. Hem retoriği hem de yaratıcılığı daha gelişkindir onun. Troçki’yi simgeler. Squealer O bir domuz. Mükemmel bir konuşmacı ve tüm hayvanlar onu dinler. Ne zaman kurallardan biri değiştirilecek olsa, bunun her şeyin daha iyi olması için gerekli olduğunu söylerdi. Squealer’ın cırtlak bir sesi vardı ve hayvanlara her zaman yalan söylerdi, çünkü Napolyon ona böyle yapması gerektiğini anlatmıştı. Kimi yorumculara göre Squealer, Sovyetlerdeki parti yanlısı Pravda gazetesini simgeler. Boxer 'En zekilerden sayılamayacak' türden bir at. Çok sıkı çalışırdı. Düsturu 'daha çok çalışacağım'dı; ve öyle de yaptı. Napolyon ne dediyse inandı. Boksör derdi ki 'Napolyon haklı'. Çiftlikte çok saygı gören bir hayvandı çünkü herkesten çok çalışırdı. Çin’deki Boxer Ayaklanması’nı simgeler. Tıpkı Clover gibi, Boxer da Sovyetler’deki vasıf işçileri ya da Proleterya’ya karşılık gelir. Clover Dişi bir at. Clover asla yakınmaz. Boksör için endişelenir ve onun hastalanacak kadar çok çalışmasını önlemeye çalışır. Yaşlı Benjamin Nadiren konuşan yaşlı ve inatçı bir eşek. Çiftlikte olup bitenlerle çok ilgilendiği söylenemez. Benjamin uzun ömrünün tüm ayrıntılarını hatırlar ve işlerin bundan çok daha iyi ya da çok daha kötü olamayacağını bilir. Benjamin, yaşlı kuşağı, her yeniliğin karşısında olanları temsil eder. Her türlü yeniliğin geçici olduğunun farkındadır. Eninde sonunda eski sorunlar yeniden peydah olacaktır. 'Boşunalık tezi'nin somutlaşmış halidir de denebilir. Moses Bir karga. Hayvanlara, öldüklerinde gidecekleri ve hayal ürünü bir yer olan Şeker Kaplı Dağlar’dan bahsedip durur. Bir ajan ve çok akıllı bir konuşmacı aynı zamanda. Hayvanlar ondan nefret eder çünkü hiç çalışmaz ve sadece öykü anlatır. Hayvanlardan bazıları ona inanır ve domuzların, diğer hayvanların ona kanmaması için çok uğraşması gerekmiştir. Moses, kiliseyi ya da daha geniş anlamda dini temsil eder. Mollie Çiftliğin ana karakterlerinden biri. Önemi, yeni çiftlik düzenine muhalif olmasından kaynaklanmakta. Muhalifliği politik olmasından ileri gelmez Derdi daha iyi bir hayat yaşayabilmek, şeker yiyebilmek vs. Orta-sınıf ideolojisine sahip beyaz yakalı işçileri temsil eder. Eskisi gibi şekerini alamayacaktır, çünkü artık işçiler arasında eşitlik vardır. Muriel Clover için kuralları okuyan, bilgili bir keçi. Kendi adlarına karar alabilecek kadar eğitilmiş olan ve bu yüzden yöneticilere eleştiri yöneltebilecek düzeyde olan işçi kesimlerini simgeler. Ne yazık ki, Muriel karizmatik değildir ve Napoleon’la diğer domuzlara karşı çıkacak kadar da inançlı değildir. Jones Çiftliğin sahibi; en azından başlangıçta! Çok fazla içki ve sigara içer. O kadar çok içer ki, hayvanlara bakmayı unutur. Köpekleri yaşlandığında, boyunlarına bir ip bağlayıp onları göle atar. Bay Jones’un Çarlık dönemini, hatta Çar II. Nikola’yı temsil ettiği söylenir. Fredericks Hitler figürünün romandaki ve filmdeki karşılığı Domuzlar Napoleon’u destekleyen bu grup, açıktır ki, parti örgütünü ve bürokrat sınıfı temsil eder. Kısacası Stalin’in yakın çevresini onlar meydana getirir. Onlar, diğer hayvanlardan farklı olarak, lüks ve bolluk içinde yaşarlar; kısacası denetlenmesine yardım ettikleri toplumun tüm nimetlerinden onlar faydalanır. Köpekler KGB'yi Sovyet Gizli Servisi ve Satlin’in korumalarını simgelerler. Her türlü kovuşturma ve uzaklaştırma işinde onlar kullanılır. Pek konuşmazlar, ama etkilidirler. Napoleon onları kurnazca kullanır Snowball yani Troçki, değirmen konusunda yeni görüşünü aktaramadan sabahın köründe apar topar 'gizli' köpekler tarafından götürülür. Orwell bir yerde köpeklerin Napoleon’a, tıpkı önceki sahipleri Mr. Jones’a yaptıkları gibi sürtündüklerini ve kuyruklarını salladıklarını yazar. Sıçanlar ve Tavşanlar Vahşi hayvanlar olarak da anılan bu hayvanlar, Menşevik hareketi simgelerler. Daha hemen kitabın başında, diğer hayvanlar, sıçan ve tavşanların 'yoldaş' olup olamayacaklarını oylarlar. Güvercinler Güvercinler de propagandayı temsil eder ama Rusya’daki değil, diğer ülkelere yapılan propagandayı. Bay Jones’un Çiftliği Kısaca Kremlin’i simgelediği söylenir. Değirmen Rus Endüstrisini temsil ettiği iddia ediliyor. Foxwood Çiftliği İngiltere’yi simgeler Pichfield Ciftliği Almanya’nın romandaki karşılığı Değirmenin yıkılışları Beşer yıllık kalkınma planlarının başarısızlığa uğraması. KİTABIN ADI HAYVAN ÇİFTLİĞİ KİTABIN YAZARI GEORGE ORWELL SAYFA SAYISI 160 KİTABIN TÜRÜ ROMAN YAYIN EVİ VE BASIM YILI Can Yayınları - 2001 HAYVAN ÇİFTLİĞİ KİTABININ ANA FİKRİ Hayvan Çiftliğinde ana fikir olarak bize verilmek istenen her insanın içinde diğerlerine karşı üstünlük kurma isteği olduğunu ve tüm insanların eşit koşullarda ve özgürce yaşamaları bu istek yüzünden oluşmayacaktır. HAYVAN ÇİFTLİĞİ KİTABININ KONUSU TEMASI Hayvan Çiftliği Konusu - George Orwell Hayvan Çiftliği romanında romanın karakterlerini aslında siyasilerden seçip onlara hayvanlardan benzetmeler yapmıştır. Normal bir roman gibi görünen bu eser aslında siyasi bir taşlamadır. Hayvan Çiftliği romanında insanlar tarafından zulüm gören hayvanlar bir gün devrimi gerçekleştirir ve yönetimi ele geçirir. Eşitlik, adalet ve barış için devrim yapan hayvanlar içinden domuzlar ön plana çıkar ve hayvanlar arasındaki yönetimi domuzlar ele alır. Zamanla insanlardan daha acımasız ve daha adaletsiz davranan domuzlar kendi savundukları düşüncenin esiri olup artık onlarında diğer acımasız insanlardan bir farkı kalmaz. Sonuç olarak yönetenler adaletsiz ve kendilerini düşünürler. HAYVAN ÇİFTLİĞİ KİTAP ÖZETİ Hayvan Çiftliği Özet - Bir gece Bay Jones'un Beylik Çiftliğindeki tüm hayvanlar bir barınakta Koca Reisi dinlemek için toplanır. Koca Reis, bir domuzdur, bir hayalini açıklar. O hayali bir dünya ve orada tüm hayvanların özgürce yaşadığı, insanların zulüm etmediği. Bu toplantıdan sonra Koca Reis ölür. Fakat burada toplanan hayvanlar onun söylediklerinden ilham alır ve Jones'a karşı isyan etmek için plan hazırlarlar. Snowball ve Napoleon isimli 2 domuz kendilerini önemli figür olarak tanımlar ve bu tehlikeli girişimin planlayıcıları olurlar. Jones hayvanları beslemeyi unuttuğu zaman, isyan başlar ve Jones ile adamları çiftliğin dışına kadar kovalanır. Jones ve arkadaşları kovulduktan sonra çiftliğin ismi Hayvanlar Çiftliği olarak değiştirilir ve barınağın duvarına hayvanizmin 7 ilkesi olan bir yazı asılır. Bu ilkeler şunlardır - İki ayakla yürüyenler hepsi kötüdür. - Dört ayakla ve kanatla yürüyenler dosttur. - Hiçbir hayvan elbise giyemez. - Hiçbir hayvan yatakta uyuyamaz. - Hiçbir hayvan alkol alamaz. - Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldüremez. İlk olarak isyan başarılı olur Hayvanlar hasadı tamamlar ve her pazar günü çiftlik politikasını tartışmak için buluşurlar. Domuzlar, zeki olmalarından dolayı, çiftliğin idarecileri olurlar. Napoleon, ineğin sütünü ve bir çok meyve çalıp kendisini ve diğer domuzları besleyerek güce susamış bir lider olduğunu gösterir. Sonbahardan sonra, Jones ve adamları Hayvan Çiftliğine geri döner ve tekrar ele geçirme girişiminde bulunur. Snowball'ın taktikleri sayesinde, hayvanlar Jones'u yener ve hayvanlar zaferi kazanır. Snowball bir yel değirmeni planı çizmeye başlar, bu değirmen hayvanlara elektrik sağlayacak ve böylece hayvanların çok daha fazla boş vakti olacak, fakat Napoleon yel değirmenlerinin kaplayacağı alandan dolayı üretimin düşeceğinden bu plana şiddetle karşı çıkar. Pazar günü domuzlar yel değirmenini hayvanların oylamasına sunmayı düşünür, Napoleon vahşi bir köpek sürüsünü toplar, Snowball'ın çiftliğin dışına kovalanıp çıkartılmasını ister. Daha sonra Napoleon duyurur ki yel değirmeni tartışması daha fazla uzamayacak; ayrıca diğer hayvanlara yel değirmenlerinin daha sonra inşaa edileceğini söyler ve bu fikrin aslında kendi fikri olduğu yalanını söyler halbuki Snowball'ın fikridir. Sonrasında ise Napoleon, Snowball'ı hayvanların çektiği tüm sıkıntıların sebebi ve günah keçisi olarak suçlar. İleri ki yılların çoğu yel değirmeni inşaa etmek için harcanır. Boxer inanılmaz bir şekilde güçlü bir at ve yel değirmeni inşaasında harcadığı büyük çaba olarak en değerli at olduğunu kanıtlar. Bu arada Jones vazgeçer çiftlikten ve bir başka yere taşınır. Hayvanizm prensiplerine aykırı hareket eden Napoleon avukat kiralar ve komşu çiftliklerle ticaret yapmaya başlar. Bir yıldırım düşüp yarım kalan yel değirmenini devirdiğinde, Napoleon tahmin edileceği gibi Snowball'ı suçlar ve diğer hayvanların yeniden inşaa etmesini emreder. Napoleon'un güç arzusu gittikçe artar ve öyle bi noktaya gelir ki o noktada totaliter diktatör gibi davranıp çiftliğin önündeki köpeklerin öldürülmesini ister. Kendisi ve diğer domuzlar Jones'un evine girer ve yatakta uyumaya başlarlar. Domuzlar hızlı bir şekilde büyürken diğer hayvanların yemekleri gün geçtikçe daha da azalır ve zayıflar. Yel değirmeninin inşaası ağustosta tamamlandıktan sonra Napoleon, bir yığın keresteyi Jones'e satar fakat parasını çiftliğe komşu olan çiftçi Frederick sahte parayla öder. Frederick ve onun adamları çiftliğe saldırır ve yel değirmenini patlatır ancak hayvanlar çiftçileri yenmeyi başarır. Bu olaydan sonra Hayvanizmin 7 ilkesi gözden geçirilip yenilenir, örneğin eski ilkeye göre domuzlar sarhoş olduğunda hiç bir hayvan alkol içemez ilkesi, hiç bir hayvan aşırı alkol içmeyecek olarak değiştirilir. Boxer gücünü tekrar gösterip yeni bir yel değirmeni inşaasına yardım eder, fakat gücü tükenip çöktüğünde, Napoleon kendini çiftliğe adamış bu atı satar. Bunun üzerine öfkelenen hayvanlara Squeler, Boxer'ın veterinere götürüldüğünü ve orada öldüğünü söyler. Bu hikayeye tüm hayvanlar inanır ve Boxer için üzülürler. Yıllar geçer ve hayvanlar çiftliğinin sınırları Napoleon komşusu Pilkington'un sahip olduğu 2 araziyi alması sonucu genişler. Hayat domuzlar hariç diğer hayvanlar için gittikçe daha da zorlaşır. Sonunda domuzlar arka ayaklarının üzerinde insan gibi yürümeye başlar ve dahası insanın diğer tüm baskıcı özelliklerini alır. 7 ilke düşürülür 1'e ve buna göre tüm hayvanlar eşittir/fakat bazı hayvanlar daha eşit diğerlerinden olarak değiştirilir. Hikaye Pilkington'un içkileri domuzlarla paylaşmasıyla sonlanır. Napoleon çiftliğin adını tekrar Beylik Çiftliği olarak değiştirir ve Pilkington'la bir kart oyunu sırasında her ikisi de maça ası oynamaya çalıştığı anda kavga eder. Bu arada pencereden içeriyi izleyen diğer hayvanlar, kimin domuz kimin insan olduğunu anlayamazlar. HAYVAN ÇİFTLİĞİ KİTABINDAKİ KARAKTERLER VE ANALİZİ Hayvan Çiftliği Karakterleri Napoleon İsyandan sonra bu domuz Hayvanlar Çiftliğinin lideri olarak ortaya çıkar. Napoleon sahip olduğu askeri gücü 9 adet sadık saldırgan köpek, diğer hayvanları korkutmak ve konsolide etmek için kullanır. Onun büyük ustalığıyla. Napoleon'un diğer domuzlardan daha hain olduğu da görülür. Snowball Bu domuz İsyandan sonra Hayvanlar Çiftliğinin kontrolünü ele geçirmek için Napoleon'la mücadele eder. Snowball zeki, tutkulu, güzel konuşan daha kurnaz diğer domuzlardan. Snowball diğer hayvanların saygınlığını kazanmış gibi görünüyor ve böylece gücünü sağlama alır. Boxer Oldukça güçlü bir at, kendini çiftliğin ilk anından, yel değirmeninin tamamlanmasına kadar adamış bir attır. Beden gücü olarak oldukça güçlü fakat geç anlayan bir attır. Boxer kendini çok fazla çiftliğin fikirlerine adamıştır. Tüm kararlarını verirken saf bir şekilde domuzlara güvenir onların isteklerine göre hareket eder. Boxer'ın iki mottosu vardır; çok çalışıcam ise Napoleon her zaman haklıdır. Koca Reis Ödül kazanan yaban domuzu, sahip olduğu sosyalist ütopya görüşünü gereği isyan için ilham vermeye çalışır. Vizyonunu açıklamasından ve hayvanlara "İngiltere'nin Canavarları" şarkısını öğrettikten sonra ölür, mücadelesini sürdürmelerini miras olarak Snowball ve Napoleon'a bırakır. Squealer Bu domuz Napoleon'un propagandasını diğer hayvanlar arasında yayar. Squealar domuzların kaynakları tekelleştirmesini savunur ve çiftliğin başarısına işaret eden yanlış istatistikler yayınlar. Bay Jones Hayvanların isyan yapıp Hayvan Çiftliğini kurmadan önce Beylik Çiftliğini işleten genelde sarhoş eski bir çiftçidir. Bay Jones kaba bir çiftlik sahibi hayvanlarının aç kalmasından zevk alır. Bay Pilkington Rahat, centilmen bir çiftçi ve Foxwood'u işletir. Benjamin Beylik Çiftliğindeki eşek. Çiftliğin en yaşlı ve en huysuz hayvanıdır. Az ve öz konuşur. Asla gülmez. Boxer’ın yakın arkadaşı ve hayranıdır. HAYVAN ÇİFTLİĞİ KİTABI ZAMAN Roman 1940'lı yıllarda geçiyor. HAYVAN ÇİFTLİĞİ KİTABI MEKAN Romanda olaylar İngiltere'de çiftliklerde geçiyor. Genel olarak olaylar beylik çiftliğinde geçmektedir. HAYVAN ÇİFTLİĞİ KİTABI YORUMUM Hayvan Çiftliği Yorum - Çok çalışan hayvanlar çiftçilerine karşı bir devrim başlatır ve çiftliğe sahip olmak için çiftlik sahibini devirirler. Kendi çiftliklerini kurmak ve yeni bir eşitlik, adalet ve bağımsızlık çağını başlatmak için yola çıktılar. Ancak bazı hayvanlar güçlerini manipüle eder ve çiftliği sert ve soğuk bir zulüm haline getirirler. Bu kitabın övgüye ihtiyacı yok! Edebiyatın bir parçası olan bu kitap totolarizme karşı bir açıklama yapar ve zamana karşı yenilip popülerliğini kaybetmez. Gücü ve politikayı sorgular, toplumun bu pencereden bakmasını sağlar. Bu kitabı okumak gerçekten harikaydı. Bu kitap hakkında aslında yazılacak çok şey var. Bu kitabın konusu zaman zaman yaşadığımız gerçek hayatta zaman zaman karşımıza çıkar. Genel olarak okunması gereken bir kitap.

hayvan çiftliği kitap özeti uzun