1984 - George Orwell PDF Kitap indir. George Orwell’in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal 1984is possibly the definitive dystopian novel, set in a world beyond our imagining. A world where totalitarianism really is total, all power split into three roughly equal groups--Eastasia, Eurasia, and Oceania. 1984 is set in Oceania, which includes the United Kingdom, where the story is set, known as Airstrip One. GeorgeOrwell 1984, kitap yorumları. Oy ver 143 Oy al. Yılın ilk kitaplarından biri de benden gelsin. Şimdilik çok iyi gidiyor. Müthiş bir hayal gücü ve gerçekliğin birleşimi Diline ve kalitesine diyecek yok. Fatma Kurçer. 3 yıl. F. booktuber #kitaptavsiyesi #kitapönerisi #1984 #georgeorwell #kitapözeti Herkesinokuması gereken müthiş bir bilim-kurgu romanı 1984. Okuduğum en iyi 10 bilim-kurgu romanı arasındadır. Herkes tavsiye ediyorum. İyi okumalar. Kitap adı: 1984. Orijinal adı: 1984. Yazar: George Orwell. Çeviri: Celal Üster. Yayınevi: Can Yayınları. 1984. George Orwell. Potink Kitap, Jun 2, 2021 - History - 288 pages. 0 Reviews. Reviews aren't verified, but Google checks for and removes fake content when it's identified. 1984. “Tek başına acı, hiçbir zaman yeterli değildir,” dedi. “Bazı durumlarda insan, ölümü göze alma pahasına acıya karşı gelir. Ama herkesin wgCW57. Ana sayfa Eserler 1984 George Orwell Kitap Özeti 1984 Okunuşu Bin Dokuz Yüz Seksen Dört kitabı George Orwell’in en çok okunan kitaplarından biridir. Yazarın hayal gücüne dayandırarak 1949 yılında yazdığı eserde, 1984 yılındaki değişimler anlatılmıştır. Bu kitap sadece ismiyle anılan yıllar için değil bugüne de ışık tutan bir eserdir. İnsanların makinelere dönüştüğü, zihinlerin kontrol edildiği bir dünya anlatan Orwell’in bu keskin zekası sizi romanın içine çekecek. 1984 Kitap Özeti Distopik bir eser olan 1984 romanında, üç ülke mevcuttur. Okyanusya, Avrasya ve Doğu Avrupa’dan oluşan bu ülkelerde insanlar sürekli kontrol altındadır. Çocukların bile anne babalarını düşünce polislerine şikayet ettiği bu dünyada, insanlar tamamen robotlaşmıştır. Baş karakterimiz Winston Okyanusya’da Hakikat binasında memurluk yapıyor. Büyük Birader denilen bir kavrama da nefretini kustuğu günlük yazıyor. Tabii ki bu günlüğü yazması için gün içerisinde çok kısıtlı alanı var. Televizyonundan bile Winston’u izleyebiliyorlar. Winston işlerine devam ederken Anti Seks Derneği’nden Julia ile buluşma kararı alıyor. Şehrin dışında buluşan ikili birbirine aşık olup, sırlarını anlatıyorlar. Winston ve Julia yalnız olmadıklarını düşünerek O’Brien ile bu durumu konuşurlar. Goldstein örgütünün kitabına davet edilirler. Winston kitabı okumak için Mc Charrington’a ait antika dükkanında bir oda kiralar. Julia ile kitabı okuyup tartışırken, bir ekran onları ele vermiştir. Çok geçmeden odaya polisler girer, Mc Charrington’un düşünce polisi olduğu anlaşılır. Hapis altındayken türlü işkencelerden geçen Julia ve Winston’un acısı bitmemiştir. Winston bir gün bayıltılarak Julia’nın hücresine götürülür. Kafasını farelerle dolu bir kutuya sokarsa Julia kurtulacaktır. Ama hayatta en çok korktuğu farelere yaklaşamaz ve Julia’ya veda eder. Sonunda beyni yıkanmış Winston sokağa salınır. Artık partinin kararlarına harfiyen uyar, Büyük Birader’in en büyük takipçisidir. Bin Dokuz Yüz Seksen Dört 1984 - George Orwell Herkese merhabalar, Bloggerlar okuyor yazımda bir kitap okuma etkinliği başlattığımızı ve ilk olarak George Orwell'den 1984 isimli romanı okuyup yorumlayacağımızı duyurmuştum. Normalde Nisan ayının son günü tüm katılan arkadaşlar bloglarında paylaşacaktı ve kimi arkadaşlarımız bunu yaptı bile ^^ Ben kitabı okumuş olmama rağmen blog yazısını yazmaya vakit bulamadığımdan bugüne sarktı. Şule de gecikeceğini söyleyince bu defalık tarihi bir süre uzatmaya karar verdik. Eğer katılmak isterseniz 1984 kitap yorumlarınızı 10 Mayıs'a kadar bloglarınızda yayınlamanızı bekliyoruz. Bloglarınızda yazdığınız yorumun linkini bu yazıya yorum olarak bırakmayı, ve bu yazının sonunda benim paylaşacağım tüm linkleri Linkler 10 Mayıs gecesi son kez güncellenecektir. kendi yazılarınızda paylaşmayı lütfen unutmayın ki hepimiz tüm kitap yorumlarından haberdar olalım ^^ Şimdi gelelim benim yorumuma ^^ Orijinal Adı Nineteen Eighty-Four 1949 Okuduğum Yayınevi Can Yayınları, Mart 2015 Sayfa Sayısı 350 Puan 9/10 Ben bu kitabı yaklaşık 8 yıl önce, yazarın Hayvan Çiftliği isimli kitabını okuduktan sonra okumaya karar vermiş ve politik öğeler içeren bir distopya olmasından dolayı da sıkılabileceğimi düşünerek erteleyip durmuştum. Şimdi, kitabı okuduktan sonra, diyorum ki "İyi ki bu etkinliği yapmışız ve kendimi bu kitabı okumaya teşvik etmişim." Kitabı henüz okumayanlar için mümkün olduğunca spoiler vermeden konusunu şöyle özetleyebilirim Bireyselliğin olmadığı, yönetimin geçmiş, şimdi ve geleceği kontrol altında tuttuğu, düşünmenin suç olduğu, savaşın barış, özgürlüğün kölelik, cahilliğin de güç olduğu, ve insanların zihinlerinin bile sürekli denetlendiği karı-koca, anne-baba-çocuk ilişkilerinin yerle bir edildiği bir dünya düzeni, ve bu dünyada yaşayan bir garip Winston Smith'in hikayesi. 67 yıl önce yazılmış olmasına rağmen hala güncelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş bir kurgu. Ben okurken o kadar çok yerde "Nasıl ya? Ama bu bugün zaten oluyor!" diyerek okudum ki. George Orwell'e bir kez daha saygı duydum. Can Yayınları'ndan çıkan 50. basım kitabı okudum ben. Birkaç yerde bariz yazım hataları gözüme çarptı. Normalde Can Yayınları'nda hatalı basıma pek rastlamadığım için şaşırmış olsam da genel olarak çevirisini beğendiğimi söyleyebilirim. Ara sıra terimleri orijinalinden de kontrol ettim ; Okumayanlar mutlaka okumalı diyor ve spoiler vermekden korkmayacağım bölüme geçiyorum. Yazının bundan sonrası spoiler içerebilir! 1984 benim için ikinci bir Kırmızı Pazartesi vakasıydı diyebilirim. İnsan bir kitabın distopya olduğunu bilir de sonuna kadar umutla okur mu?! O nasıl boğucu bir dünyadır öyle! O dünyada ben kesinlikle bir proleter olmayı tercih ederdim. Bir saniye! Ben o dünyada olmayı kesinlikle istemezdim! Ne demek bir çocuğun anne-babasını ihbar etmesi, ne demek geçmişin değiştirilmesi, ne demek sevmenin, sevişmenin, onu bırak düşünmenin suç olması. Canım sıkıldı, sinirlerim bozuldu. Hep bir umutla Winston'ın ikna olmadan ölmesini bile istedim. Son nefesinde 2 kere 2 dört eder demesini bekledim. Yazık Kitapta işartelediğim bölümler 1. İki Dakika Nefret2in en korkunç yanı, insanın katılmak zorunda olması değil, katılmaktan kendini alamamasıydı. s. 38 2. Geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan, geçmişi de denetim altında tutar. s. 59 3. Parti, gözlerinizle gördüğünüze, kulaklarınızla duyduğunuza inanmamanızı söylüyordu. Bu onların en temel, en can alıcı buyruğuydu. s. 106 4. Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse, arkası gelir. s. 106 5. Her gün Londra’nın tepesine inen tepkili bombalar, olasılıkla, “sırf halka korku vermek için” Okyanusya Hükümeti tarafından atılıyordu. s. 183 6. Parti’nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. Gerçekliğin en açık biçimde çarpıtılması böylelerine daha kolay benimsetilebiliyordu, çünkü kendilerinden istenenin iğrençliğini hiçbir zaman kavrayamadıkları gibi, toplumsal olaylarla yeterince ilgilenmedikleri için neler olup bittiğini de göremiyorlardı. Hiçbir şey kavrayamadıkları için hiçbir zaman akıllarını kaçırmıyorlardı. s. 186 7. Savaşın asıl yaptığı, yok etmektir; ama ille de insanları yok etmesi gerekmez, insan emeğinin ürünlerini de yok eder. … Silah yapımı, tüketilebilecek herhangi bir şey üretmeksizin işgücünü kullanmanın uygun bir yoludur. s. 221 8. Savaş gerekli yıkımı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bu yıkımı psikolojik bakımdan kabul edilebilir bir biçimde sağlar. s. 222 9. Felsefede, dinde, ahlakta ya da politikada iki kere iki beş edebilirdi, ama iş bir top ya da uçağın yapımına geldi mi, iki kere iki dört etmek zorundaydı. … Güçlü olmak için geçmişten dersler çıkarmak, bunu için de geçmişte olup bitenleri iyi bilmek gerekiyordu. Hiç kuşkusuz, gazeteler ve tarih kitapları her zaman yanlı ve yanıltıcıydı, ama bugün uygulanan çarpıtmalar söz konusu değildi. s. 228 10. En iyi kitaplar insanlar zaten bildiklerini söyleyen kitaplardır. s. 231 11. Saptandıkları zaman kesin ölüm demek olan düşünceler ve davranışlar resmi olarak yasaklanmamıştır ve ardı arkası kesilmeyen temizlikler, tutuklamalar, işkenceler, hapse atmalar ve buharlaştırmalar gerçekten suç işlemiş olan kişileri cezalandırmak için değil, ileride suç işleyebileceği düşünülen kişileri yok etmek amacıyla uygulanır. s. 242 12. Parti, iktidarda olmayı, yalnızca kendi çıkarı için istiyor. Başkalarının iyiliği bizim umurumuzda değil; bizi ilgilendiren yalnızca iktidardır. s. 298 13. Parti ne denli güçlenirse, o ölçüde hoşgörüsüzleşecek. s. 303 14. Zekilik kadar aptallık da gerekliydi, ama aptalca davranmak zekice davranmak kadar zordu. s. 315 Sevgilerimle, Alice Etkinliğe katılan bloglar 2. Şule Uzundere Henüz yazısını yayınlamadı. Bize duymak istediklerimizi söyleyen kitapları severiz... Sonunda okudum...Okudum da ne oldu, korktum bir de üstüne ağladım ... Bu nasıl bir hayalgücü, bu nasıl bir anlatım, okurken 'ya böyle şeyler olursa' diyorsun. Bu kadar ağır şeyler olursa. Uyurken bile bir ekran seni gözetlerse, yiyecek , içecek kısıtlanırsa, dostluk arkadaşlık, aşk, aile kavramları parçalanırsa Distopyanın en güzel örneği sanırım 1984 Büyük bir kısmınız okuduğu için yazdıklarım çok da spolier sayılmaz herhalde. Korktuklarımın gerçekleşmiş olduğu bir Londra'yı anlatıyor Orwell. Garip camsız binaları, güvensiz yaşamları... Hayvan Çiftliği'nde de ,1984 te de inanılmaz bir dünyaya götürüyor. Bu dünyada kaybolmamak mümkün değil okurken. Bu kitap için tavsiye vermek bile haddim değil sanırım. Okurken tek sıkıntım çevirmen ile ilgiliydi, zaten her iki kitabı da bu kadar geç okuma nedenim çevirmen. Bir çok kişi muhteşem harikulade dese de çevirmen için benim çok rahatsız olduğum noktalar var. Kitap boyunca 15 kez kullandığı handiyse, 23 kez kullandığı ne ki , 22 kez kulandığı önünde sonunda kelimeleri, bağlaçları beni çok yordu, yaptığı o güzel çeviriyi bence bozdu. Ama editör tarafından da bu şekilde kabul edildiyse diyecek sözüm de kalmıyor. Mutlaka okuyun diyebilirim, hala okumadıysanız Sevgiler Sevim Kaç yıldır okumak isteyip bir türlü başlayamadığım kitap. George Orwell'e 'Hayvan Çiftliği' ile başladım ve iyi ki de öyle yapmışım. Kitap yazarca gelecekten bahsediyor. İktidarın 'Büyük Birader' Big Brother isimli bir liderin eşliğindeki bir Parti'de olduğu, iktidarın devamı için her şeyin kontrol edildiği, edemedikleri nokta olursa değiştirdikleri, kendi kontrolleri dışında hiçbir şeye izin vermedikleri, insanların insanlığını azaltmayı hedefleyen bir iktidar. Bu yeni yapılanmayı yavaş yavaş ve sürekli olarak aktarıyor ki birebir yaşayasınız. Bunu başarıyor da! Ama aynı zamanda içimi sıkmayı da başardı Orada yaşıyormuş gibi oldum. Belki de okumak için yanlış zamanı seçtiğimden kitap çok yavaş ilerledi. Uzun süre aynı şeyleri tekrar ediyormuş gibi geldi. Neyse ki sonlara doğru garip bir hareketlenme oldu ve 'kitap bitti' diyeceğiniz bir noktada çok başka bir yere taşıdı. Mutlaka okunması gereken bir klasik. Kaç yıl önce yazılmasına rağmen güncelliğini asla yitirmeyen bir klasik. Aradan bu kadar yıl geçti, hala 'iktidar'lar aynı. Ürkütücü ama gerçek... Hele ki 'parti'nin yapısının detaylı anlatıldığı, savaşların neden yapıldığının açıklandığı kısımlar tüylerimi ürpertti...Okurken bir iki kelime dikkatimi çekti Önünde sonunda Bu ifadeyi hep "eninde sonunda" olarak bilen biriydim. Meğer ikisi de Bunu da ilk kez gördüm; sıkça geçiyor kitapta. Anneler için dipnot Her şeyi okuyamayan vakitsiz, uykusuz, içi daralmış anneler bu kitabı biraz ertelesin ; Mutlaka okusun ama yukarıdaki haldeyken değil. Kitapla ilgili paylaşımlar - 2233 Güncelleme - 2233 Microsoft Başkanı Brad Smith, insanların yapay zekaya karşı korunmaması halinde, George Orwell'in "1984" romanında tasvir ettiği hayatın "2024'te gerçek olabileceği" uyarısında bulundu. Bu açıklamanın sosyal medyada yer bulmasının ardından George Orwell'ın 1984 isimli romanının konusu merak edildi BBC'nin Panorama programına konuşan Microsoft Başkanı Brad Smith, "Gelecekte halkı koruyacak yasaları yürürlüğe koymazsak, teknolojinin yarışta hızla öne geçtiğini göreceğiz ve yetişmek çok zor olacak" dedi. GEORGE ORWELL 1984 ROMANI KONUSU Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, George Orwell tarafından kaleme alınmış alegorik bir politik romandır. Hikâyesi distopik bir dünyada geçer. Distopya romanlarının ünlülerindendir. Özellikle kitapta tanımlanan Big Brother Büyük Birader kavramı günümüzde de sıklıkla kullanılmaktadır. Aynı zamanda kitapta geçen "düşünce polisi" gibi kavramları da George Orwell günümüze kazandırmıştır. Romanın distopik dünyasında totaliter bir merkezi tek partinin yönetiminde korku, propaganda ve beyin yıkama ile halk ve hayatı manipüle edilmektedir. Roman daha sonra ünlenecek Büyük Birader ve Düşünce Polisi gibi kavramları içermektedir. 20. yüzyılın en etkili romanlarından biri olmasının yanı sıra satış anlamında da çok başarılı olmuştur. Aldous Huxley'in Cesur Yeni Dünya isimli romanıyla birlikte, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört İngilizce edebiyatın ilk ve en ünlü anti-ütopik edebi eserlerindendir. Bin Dokuz Yüz Seksen Dört ve içerdiği terminoloji mahremiyet tartışmalarında sıklıkla ortaya atılmış ve kalıplaşmıştır. Kitap birçok farklı dile çevrilmiştir. Türkiye'de Can Yayınları tarafından Türkçe olarak basılmıştır.

george orwell 1984 kitap yorumu