Sigarave alkolün kısırlık üzerinde etkisi; kullanımı birçok sağlık sorununa yol açtığı gibi üreme sağlığını da olumsuz etkilediği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. İçinde 4 binden fazla insan sağlığına zararlı madde bulunduran sigaranın, bağımlılık yapan etkisi GENELLENMİŞANKSİYETE BOZUKLUĞU Author: Nilay EVİRGEN Last modified by: Windows Kullanıcısı Created Date: 10/21/2007 5:40:27 PM Document presentation format: Ekran Gösterisi (4:3) Other titles Uykubozuklukları yaşamımızda önemli sorunlara yol açar. Uykusuzluk; obezite, tansiyon ve kalp hastalıkları, depresyon gibi tıbbi rahatsızlıkların ortaya çıkmasında etkili olan faktörlerdendir. Uyku bozuklukları; yaşam kalitesini etkileyecek düzeyde olan, gece uykuya dalamada güçlük, uyku sürekliliğinde bozulma ve sık uyanma, dinlendirici uyku uyuyamama ve sabah Borderlinebelirtileri olarak hastalar birkaç dakika, bir saat veya ne geç bir gün boyunca sürebilecek öfke, kaygı ya da depresyon sorunları yaşayabilirler. Kendilerine bir zarar vermeye yönelebilmeleri, bir anda gelen saldırganlık, ilaçların kötü niyetle alınması ve yüksek alkol bağımlılığı da kendini göstermektedir. Alkolkullanım bozukluğu yani alkol bağımlılığının nedenleri, belirtileri, tedavisi gibi her türlü konularda detaylı bilgi kaynağıdır. Cuma, Ekim 15 2021. Trend. Uykudan Korkma (Hipnofobi) Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi; Hiperhidroz Hastalığı Nedir ve Hiperhidroz Nedenleri; ÖZET Yapılan çalışmalar DHA oranı zengin olan Omega-3 yağ asitlerinin verilen işi tamamlamada ve dikkatsizlik sorunu olanlarda dikkat geliştirmelerine yardımcı olduğunu göstermiştir.Ek olarak saldırganlığı, huzursuzluğu, dürtüselliği ve hiperaktiviteyi azaltmıştır. Çok sayıda çalışma, DHA zengin omega-3 takviyelerinin DEHB belirtilerinde gelişmeler S3CN. Alkol toplumda yaygın olarak kullanılan bir maddedir. Kullanılan miktarla orantılı olarak ortaya çıkan sorunlar da farklı olmaktadır. Belirli bir düzeyin üstünde kullanılması durumunda sorunlar çıkabilir. Kandaki alkol miktarı belli bir düzeyin üstüne çıktığı zaman koma ve ölüm görülebilir. Alkol kullanımının miktarı, standart içki tanımı ile ölçülebilir. Bir küçük biranın 33 cl içerdiği alkol miktarı bir kadeh şaraba, ya da bir tek rakı, cin, votka veya viskiye eşittir bir tek = 4 cl. Bunların tümü “bir standart içki” olarak adlandırılmaktadır ve ortalama 10 gram alkol içermektedir. Belirli bir miktarın üstünde alkol kullanıldığı takdirde çeşitli bedensel ve ruhsal zararlar ortaya çıkmaya başlayacaktır. Bu miktar erkekler için haftada 21, kadınlar için haftada 14 standart içki olarak kabul edilmektedir. Bu miktarın üstündeki kullanımlar risk sınırı olarak kabul edilmiştir. Bu sınırların üstünde alkol kullanıldığında büyük olasılıkla bedensel ve ruhsal zararlar ortaya çıkacaktır. Ancak bu varsayım, daha düşük dozlarda, kişinin herhangi bir zarar görmeyeceği ya da daha yüksek dozlarda zararın kaçınılmaz olduğu anlamına gelmez. Ayrıca alkol, alınan miktar ne olursa olsun haftada beş günden daha sık kullanılmamalı ve bir seferde erkekler 4 standart içki, kadınlar ise 3 standart içkinin üzerinde alkol tüketmemelidirler. Alkol kullanım miktarları ve sıklığı arttıkça ortaya bazı sorunlar da çıkacaktır. Giderek kötüye kullanım ve bağımlılık gelişecektir. Ancak alkol kullanım sorunu olan kişiler, diğer madde kullanım sorunlarında olduğu gibi, bu davranışlarından kaynaklanan sorunları görmezden gelme eğilimindedirler. Alkol kullanımı ile ilişkili kesi adı verilen ölçek kısa bir değerlendirme olanağı vermektedir. Aşağıdaki sorulardan en az birine “evet” yanıtı verilmesi de alkol kullanımı ile ilgili sorunların varlığını gösterir 1- Alkolü kesmeniz ya da azaltmanız gerektiğini düşündünüz mü? 2- Alkol kullanımınızdan dolayı sizi eleştirdiklerinde öfkelenir misiniz? 3- İçtiğiniz için kendinizi kötü ya da suçlu hissettiniz mi? 4- Sabah uyandığınızda kendinize gelmek ya da akşamdan kalmalık belirtilerini yok etmek için hiç ilk iş olarak alkol aldınız mı? Alkol kullanımına bağlı tıbbi sorunlar Mide-barsak sisteminde yemek borusu hastalıkları, gastrit, ülser, akut ve kronik pankreatit ortaya çıkar. Karaciğer'de yağlanma, hepatit, siroz, karaciğer koması oluşabilir. Bağışıklık sisteminin baskılanması ile tüberküloz, zatürree, kanser riskinde artış görülür. Beslenme bozuklukları sonucunda B1, B5, B12 ve folat eksikliğine bağlı hastalıklar, anemi olur. Nörolojik olarak bacaklar ve ellerde uyuşma, ağrı, denge kaybı belirir. Hipertansiyon, koroner kalp hastalığı, beyin kanaması, cinsel işlevde bozulma olur. Psikiyatrik olarak uykusuzluk, bellek kaybı, anksiyete, depresyon görülür. Gebelikte kullanılması halinde bebekte düşük doğum ağırlığı, gelişim geriliği, yarık dudak, kalp-damar bozuklukları, nörolojik bozukluklar görülür. Alkol kullanımına bağlı sosyal sorunlar; aile sorunları boşanma, geçimsizlik, şiddet, iş sorunları işten atılma, yasal sorunlar alkollü araba kullanırken yakalanmak, kaza, kavgadir. Alkolün Kötüye Kullanımı Alkol kullanımı ile ilişkili aşağıdakilerden biri veya daha fazlasının en az bir yıl sürmesi durumunda alkol kötüye kullanımı düşünülür; İşte, okulda ya da evde alması beklenen sorumlulukları alamama ile sonuçlanan tekrarlayıcı bir şekilde alkol kullanımı Fiziksel olarak tehlikeli durumlarda tekrarlayıcı bir şekilde alkol kullanma örneğin alkollü araba kullanma Alkol kullanımı ile ilişkili tekrarlayıcı bir şekilde yasal sorunlar ortaya çıkması alkol etkisinde ortaya çıkan davranım bozuklukları nedeniyle tutuklanma Alkol kullanımı ile ilişkili toplumsal ya da kişilerarası sorunlar yaşanmasına rağmen alkol kullanımının sürmesi Alkol Bağımlılığı Tolerans gelişmesi Aynı etkiyi elde etmek için giderek daha fazla miktarda alkole ihtiyaç duyma veya aynı miktarda alkol kullanmakla etkinin belirgin bir şekilde azalmasıdır. Kişinin kullandığı alkol miktarı artmaktadır. Yoksunluk belirtileri Alkol alınmadığı zaman alkole özgü bazı yoksunluk belirtileri görülür. Bunlar terleme, çarpıntı, ellerde titreme, uykusuzluk, bulantı, kusma, görsel, dokunsal ya da işitsel varsanılar hayaller görme, huzursuzluk, epileptik nöbettir. Daha ağır bir tablo ise deliryum olarak değerlendirilir. Bu yoksunluk belirtilerinden kurtulmak veya kaçınmak için alkol kullanımı olabilir. Tasarlandığından daha uzun süre ve yüksek miktarlarda alınması, alkolü bırakmak veya denetim altına almak için boşa çıkan girişimlerde bulunma, alkolü sağlamak, kullanmak ya da etkilerinden kurtulmak için büyük zaman harcama, alkol kullanımı nedeni ile önemli sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin azalması ya da tamamen bırakılması, fiziksel veya ruhsak olarak zarar görmesine rağmen alkol kullanımını sürdürmenin olması alkol bağımlılığı vardır. TEDAVİ Alkol kullanım bozukluklarında tedavi için mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Tedavi üç aşamadan oluşur Arındırma tedavisi Alkolün kesilmesine bağlı olarak ortaya çıkan yoksunluk belirtileri tıbbi tedavi gerektirir. Alkole bağlı yoksunluk belirtileri mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilmeli ve şiddetine göre ayaktan veya yatarak arındırma tedavisi yapılmalıdır. Eğer bir komplikasyon çıkmazsa arındırma tedavisi 2-3 hafta içinde sonlanır. Psikososyal tedaviler Alkolsüz yaşamın inşa edilmesi için kişinin yapacağı değişiklikler üzerinde durulur. Grup terapiler, bireysel terapiler ve gerekli durumlarda ilaç tedavisi tedavinin ikinci aşamasını oluşturur. Rehabilitasyon Ayıklığın sürdürülmesini sağlamayı hedeflemektedir. HAZIRLAYAN; Doç Dr Ekrem Cüneyt EVREN Bağımlılığa yol açan maddeler şunlardır Alkol, sigara, esrar, uçucu maddeler, eroin, morfin, ketamin, meskalin, metamfetamin, steroidler, kokain, rophynol roche, LSD, fensiklidin, metilfenidat, sihirli mantarlar, extazi ve uçucu maddelerdir. Madde ile ilgili bozukluklar iki alt başlık altında incelenebilir. Bunlardan ilki madde kullanım bozuklukları ikincisi ise maddenin yol açtığı bozukluklardır. A Madde kullanım bozukluğu Maddeye ilişkin belirgin sorunlara karşın bireyin madde kullanmaya devam etmesi ile ilişkili bilişsel, davranışsal ve ruhsal belirtilerin toplamıdır. Yoksunluk Uzun ve ağır bir kullanım periyodundan sonra maddenin kan ve doku konsantrasyonu azaldığında ortaya çıkan belirtilerdir. Tolerans İstenen etkiyi sağlamak için belirgin olarak artan miktarlarda madde kullanım gereksinimi ve aynı ölçüde madde kullanımının sürdürülmesine karşın beklenen etkinin sağlanamaması olarak açıklanmaktadır. B Maddenin yol açtığı bozukluklar ❖Entoksikasyon ❖Yoksunluk ve maddenin yol açtığı ruhsal bozukluklar ❖Psikozla giden bozukluklar ❖İkiuçlu ve ilgili bozukluklar ❖Takıntı-zorlantı ve ilişkili bozukluklar ❖Uyku bozuklukları ❖Cinsel işlev bozuklukları ❖Delirium ve nörobilişsel bozukluklar Madde bağımlılığının oluşma süreci Deneme => zaman zaman kullanma => düzenli kullanma => bağımlılık 1Deneme evresiKeşif evresi 2Arasıra ve eğlence amaçlıöforiyi arama evresi 3Düzenli kullanım evresiZihin maddenin etkisi ile meşguldur,bu evrede kullanım üzerinde kontrol zayıflamıştır. Tolerans gelişir. Psikososyal işlevler bozulur. 4Günlük kullanımArtık öfori aradığı için değil olumsuz etkilerden kurtulmak için kullanır bu da bağımlılk geliştiği evredir. Risk Faktörleri Bireysel risk faktörleri Erken yaşta başlama, Travmaya maruz kalma,prenatal sigara ve diğer maddelere maruz kalma. Aile ile ilgili risk faktörleri ihmal,şiddet,ilgisizlik,kontrolsüzlük Toplumla ilgilikolay ulaşma,media,kuralların esnek olması,ekonomik yoksunluk Okul ve akranla ilgiliAkademik başarısızlık,madde kullanan akranlar,erken yaşta antisosyal davranışlar Psikiyatrik BozukluklarDEHB+Davranım bozukluğu Koruyucu Faktörler * Yüksek IQ * Destekleyici aile * Toplumsal değerlere bağlılık * Gelecek planlarının olması * Benlik saygısı iyi olması Tedavi Hedefleri Amaç Maddeden uzak kalmak,azaltmak değil. Kontrollü Kullanım tedavi hedefi değildir. Hastanın madde kullanımı ile baş etmesine yönelik becerilerinin arttırılması hedeflenir. MKB tedavisi üç döneme ayrılmaktadır * Detoksifikasyon dönemi Yoksunluk belirtileri ile başetme * İyileşmenin sağlanması dönemi aşerme ile başetme,yeni davranış modeli geliştirme * Korunma dönemi Tedavi biçimi olarak yataklı, ayaktan ve rehabilitasyon şeklinde uygulama yapılabilir. Madde kullanım bozukluklarında tedavide başarı için kapsamlı bir biyopsikososyal yaklaşım olmalıdır. Tedavi yöntemleri arasında farmakoterapi, motivasyonel güçlendirme tedavisi bilişsel davranışçı tedavi BDT, aile terapileri etkili sonuçlar verir. Alkol, sigara, esrar, uçucu maddeler, eroin, morfin, ketamin, meskalin, metamfetamin, steroidler, kokain, rophynol roche, LSD, fensiklidin, metilfenidat, sihirli mantarlar, extazi ve uçucu maddelerdir. Madde ile ilgili bozukluklar iki alt başlık altında incelenebilir. Bunlardan ilki madde kullanım bozuklukları ikincisi ise maddenin yol açtığı bozukluklardır. A Madde kullanım bozukluğu Maddeye ilişkin belirgin sorunlara karşın bireyin madde kullanmaya devam etmesi ile ilişkili bilişsel, davranışsal ve ruhsal belirtilerin toplamıdır. Yoksunluk Uzun ve ağır bir kullanım periyodundan sonra maddenin kan ve doku konsantrasyonu azaldığında ortaya çıkan belirtilerdir. Tolerans İstenen etkiyi sağlamak için belirgin olarak artan miktarlarda madde kullanım gereksinimi ve aynı ölçüde madde kullanımının sürdürülmesine karşın beklenen etkinin sağlanamaması olarak açıklanmaktadır. B Maddenin yol açtığı bozukluklar ❖Entoksikasyon ❖Yoksunluk ve maddenin yol açtığı ruhsal bozukluklar ❖Psikozla giden bozukluklar ❖İkiuçlu ve ilgili bozukluklar ❖Takıntı-zorlantı ve ilişkili bozukluklar ❖Uyku bozuklukları ❖Cinsel işlev bozuklukları ❖Delirium ve nörobilişsel bozukluklar Madde bağımlılığının oluşma süreci Deneme => zaman zaman kullanma => düzenli kullanma => bağımlılık 1Deneme evresiKeşif evresi 2Arasıra ve eğlence amaçlıöforiyi arama evresi 3Düzenli kullanım evresiZihin maddenin etkisi ile meşguldur,bu evrede kullanım üzerinde kontrol zayıflamıştır. Tolerans gelişir. Psikososyal işlevler bozulur. 4Günlük kullanımArtık öfori aradığı için değil olumsuz etkilerden kurtulmak için kullanır bu da bağımlılk geliştiği evredir. Risk Faktörleri Bireysel risk faktörleri Erken yaşta başlama, Travmaya maruz kalma,prenatal sigara ve diğer maddelere maruz kalma. Aile ile ilgili risk faktörleri ihmal,şiddet,ilgisizlik,kontrolsüzlük Toplumla ilgilikolay ulaşma,media,kuralların esnek olması,ekonomik yoksunluk Okul ve akranla ilgiliAkademik başarısızlık,madde kullanan akranlar,erken yaşta antisosyal davranışlar Psikiyatrik BozukluklarDEHB+Davranım bozukluğu Koruyucu Faktörler * Yüksek IQ * Destekleyici aile * Toplumsal değerlere bağlılık * Gelecek planlarının olması * Benlik saygısı iyi olması Tedavi Hedefleri Amaç Maddeden uzak kalmak,azaltmak değil. Kontrollü Kullanım tedavi hedefi değildir. Hastanın madde kullanımı ile baş etmesine yönelik becerilerinin arttırılması hedeflenir. MKB tedavisi üç döneme ayrılmaktadır * Detoksifikasyon dönemi Yoksunluk belirtileri ile başetme * İyileşmenin sağlanması dönemi aşerme ile başetme,yeni davranış modeli geliştirme * Korunma dönemi Tedavi biçimi olarak yataklı, ayaktan ve rehabilitasyon şeklinde uygulama yapılabilir. Madde kullanım bozukluklarında tedavide başarı için kapsamlı bir biyopsikososyal yaklaşım olmalıdır. Tedavi yöntemleri arasında farmakoterapi, motivasyonel güçlendirme tedavisi bilişsel davranışçı tedavi BDT, aile terapileri etkili sonuçlar verir. Stajyer Psikolog Kürşat Mecit Turan Kaynakça Güleç, G., Köşger, F., & Eşsizoğlu, A. 2015. DSM-5’te alkol ve madde kullanım bozuklukları. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 74, 448-460. Ögel, K. 2005. Madde kullanım bozuklukları epidemiyolojisi. Türkiye Klinikleri Dahili Tıp Bilimleri Dergisi Psikiyatri, 147, 61-4. Karakuş, G., Evlice, Y. E., & Tamam, L. 2012. Psikiyatri kliniğinde yatan hastalarda alkol ve madde kullanım bozukluğu sıklığı. Cukurova Medical Journal, 371. BAŞAY, Ö., Yüncü, Z., BAŞAY KABUKÇU, B., Öztürk, Ö., & Aydin, C. 2016. Alkol-madde kullanım bozuklukları olan ergenlerin kişilik özellikleri. Anatolian Journal of Psychiatry/Anadolu Psikiyatri Dergisi, 172. Kötüye kullanım bağımlılık derecesinde olmasa da, zarar verici kullanımı tanımlamaktadır. Bazen, kötüye kullanım, bağımlığının bir öncülü olabilir. Bağımlılığın iki önemli bileşeni yoksunluk ve tolerans kavramlarıdır. Genelde tüm maddelerde de olduğu gibi bir kez deneme ile başlar kişi artık madde olmadığı durumda ortaya çıkan yoksunluk belirtilerini gidermek için yani artık zevk almaktan ziyade normal hissedebilmek için kullanır. Kişiyi giderek aynı etkiyi sağlamak için daha fazla alkol ya da madde tüketmeye ihtiyaç duyar tolerans. Alkol Alkol kötüye kullanımı bir yıllık süre içinde tekrarlayan biçimde alkol kullanımına bağlı olarak gelişen, davranış ve uyum bozukluklarına, sosyal ve yasal sorunlara veya bedensel rahatsızlıklara sebep olacak tarzda alkol kullanımıdır. Alkol bağımlılığı ise kötüye kullanımdan sonra gelişen daha ağır bir tabloya işaret eder. Bireyin sosyal, davranışsal ve bilişsel alanlarındaki değişikliklerde kendini gösterir. Genel olarak alkol kullanımında bir stres atma, gevşeme isteği vb. durumları beklediği için kişi alkole ihtiyaç duyar. Alkol bağımlılığı bu şekilde oluşur ve bu durumda tıbbi ve psikolojik yardıma ihtiyaç duyulur. Alkoliklerde sık görülen fiziksel bozukluklar; kansızlık, karaciğer sirozu, gastrit, kan şekeri düşmesi, kalp yetmezliği, denge bozukluğu, görme bozukluğu, beslenme bozuklukları, tansiyon yüksekliği, polinöropati, akut pankreatit, gebelikte bebeğe yansıyan kötü etkiler zeka geriliği vb. şeklindedir. Alkolün yol açtığı ruhsal bozukluklar ise; psikozla giden bozukluklar, iki uçlu bozukluklar, depresyon bozuklukları, kaygı bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluklar, uyku bozuklukları, cinsel bozukluklar, deliryum organik beyin sendromu, nörobilişsel bozukluklar şeklinde sıralanabilir. Madde Psikoaktif maddenin tıbbi maksatla patolojik olmayan kullanımı dışında birde patolojik kullanımı vardır. Bu iki kullanım şekli birbirinden başlıca üç özellik ile ayırt kullanım modeli; gün boyunca maddenin etkisinde kalma, psikoaktif madde alımını azaltma veya durdurmada yetersizlik, mevcut bir fiziksel rahatsızlığın psikoaktif madde kullanımı sonucu şiddetlendiğini bilmesine rağmen psikoaktif madde kullanımını azaltamama ve kesememesi gibi özellikleri taşır. Patolojik kullanım sebebiyle sosyal ve mesleki faaliyette zarara uğrar. İş, eş ve arkadaş ilişkileri önemli engellerle karşılaşılarak bozulur. Agresif ve impulsif davranışlarda bulunabilirler. Psikoaktif madde bağımlılığı genellikle madde kötüye kullanımından daha ağır bir madde kullanım bozukluğudur. Psikoaktif madde bağımlılığında ya tolerans ya da kesilme belirtilerinin olması gerekir. Kaçınılmaz olarak sosyal ve mesleki faaliyeti bozan patolojik kullanım şekli mutlaka vardır. Alkol ve esrar hariç psikoaktif madde bağımlılığının teşhisinde tolerans veya kesilme belirtileri mutlaka görülmelidir Tedavi 1 Fiziksel durumu değerlendirme ve alkol/maddeyi bırakma isteğinin arttırılması 2 Alkol/maddeden arındırma detoksifikasyon 3 Uzun süreli tedavi yaklaşımları Psikoterapi Psikoanalitik destekleyici ya da bilişsel davranışçı psikoterapi, bireysel ya da grup psikoterapisi, kendine yardım ve destek grupları. Psikofarmakoterapi İlaç Tedavisi Uzaklaştırıcı, bırakmaya yardımcı ilaç kullanımı DR. ADNAN ÇOBAN PSK. ORHAN GÜMÜŞEL Alkol ve madde kullanımı hem çabuk hem de yavaş seyreden biçimde çeşitli beyin ve ruh sağlığı hastalıklarına yol açar. Bunları kısaca sıralayacak olursak; Zehirlenmeler Yoksunluk belirtileri Bilinç bozuklukları Kalıcı bunamalar Bellek bozuklukları Ruhsal bozukluk ve hastalıklar Duygu durumu bozuklukları Kaygı bozuklukları Cinsel işlev bozuklukları Uyku bozuklukları Biriminizde bu bilgilerin ışığında nasıl bir yaklaşım sergilenmektedir? Alkol ve madde kullanım bozuklukları psikiyatri dünyasında hekimin çaresiz kaldığı ve sınırlı imkanlara sahip olduğu hissini veren bozukluklardır. Bu kategoride yer alan kişiler genellikle tedavi edilemeyecek derecede kişiliği bozuk bireyler olarak algılanırlar. Hatta sağlıkçıların arasında bile bu kişiler için gizli bir damgalama yaklaşımı vardır. "Madde kullanım bozuklukları zaten tedavi edilemeyen bozukluklardır, madde alan kişiler genellikle problemli olduklarından uyumları da bozuktur. Dolayısıyla bir şeyler yapmaya çalışalım, ama pek sonuç alınabileceğini sanmıyorum" düşünceleri birçok defa zihinlerden geçmektedir. Hâlbuki iflah olmaz diye nitelendirilen kişilik bozuklukları madde kullananların sadece yüzde 30'unu oluşturmaktadır. Geri kalan yüzde 70'lik kesim tedavi potansiyeli olan kişilerdir. Bu bilginin ihmal edildiği bu yaklaşım tarzı, haliyle tedavi başarısını olumsuz yönde etkilemekte ve daha yolun başında ümitsizliği körüklemekte, madde kullanım bozukluklarının tedavisinde en önemli etken olan cesareti baltalamaktadır. Madde tedavisinin birinci kuralı hekimin hastasını iyileştireceğine inanması, hastasına inanması, hastanın da hekimine ve iyileşeceğine inanmasıdır. Tedavide başköşeyi tutan bu duygusal birlik aşamasını başarıyla geçtikten sonra maddeyle somut mücadele başlamaktadır. Yayınlanma Tarihi 18 Aralık 2008 Perşembe, 1801 Alkollü içki içen, uyuşturucu kullanan bireylerin düşünce gücü azalmaktadır. Buna ek olarak hareketlerini kontrol ettirmekte de zorlanırlar. Alkollü içki içmenin ve uyuşturucu kullanmanın kişiye ve topluma ne gibi zararları vardır bu noktada baktığımızda, insanın hareketini ve düşüncesini etkilediği için hem kendisine, sağlık açısından hem de topluma verdiği zararlarla kesinlikle doğru bir davranış değildir. Bunun dışında adam yaralama, şiddet ve insanları rahatsız etmek, taciz gibi çeşitli hareketler, alkol ve uyuşturucu kullanımı sonrasında gözlemlenir. Bu tarz bir durum insanları sağlık açısından ve psikolojik açıdan çökmesine neden olurken hapse girmesine veya insanların ölümüne bile neden olabilir. Alkolün Toplumsal Zararları Bağımlılık durumu genel olarak bir beyin hastalığıdır ve bağımlılık yapıcı maddelerde uzun süreli kullanıldığında beyin hücrelerinde değişim ve farklı etkilere yol açar. İnsanlar birçok zaman kontrol edebilecekleri düşüncesiyle madde ve alkol kullanımına başlarlar. Bir süre sonra madde ve alkol kullanımının dışına çıkabilmektedir. Alkolün toplumsal zararları açısından bakıldığında, Yoğun alkol ve madde kullanımında beynin kendini durdurma mekanizması zararları nelerdir bakıldığında, düzenli kullanımında sinir hücreleri arasındaki iletişim bozulur ve beyne birçok olumsuz etki kullanımı sadece beyin işlevini azaltmaz aynı zamanda denge bozukluğu ve bunamaya yol açarken hafızayı da gün içki içmenin zararları arasında, zaman içerisinde vücuda kalıcı zararlar verir ve hatta felç gibi durumlara da sebep ve madde kullanımı refleksleri ileri derecede bozar, bu nedenle maddelerin etkisi altında dikkat isteyen işleri yapmak oldukça sakıncalıdır. Uyuşturucunun Zararları Nelerdir? Uyuşturucu zararları bakıldığı zaman en önemli sorunu yoksunluktur. Uyuşturucunun yol açtığı durumların arasında, meydana gelen ruhsal bozukluk, depresyon, kaygı, takıntı bozuklukları, uyku sorunu, cinsel işlev sorunları gibi birçok hasara neden olabilmektedir. Madde kullanımı olan bireylerin davranış ve düşüncelerinde çeşitli problemler meydana gelir. İnsanlarda yoğun istek duygusu, kişilik değişikliği, alışılmadık hareketlerle diğer davranışlara sebep olabilir. Sağlık açısından baktığımızda akciğer, kalp hastalığı, felç, kanser ve zihinsel sağlık sorunlarına rastlanıyor.

alkolün yol açtığı davranış bozuklukları